Kapalı döngü pazarlama: Sistematik bir yaklaşım

“Kapalı döngü pazarlama” ifadesi, sonuçları iyileştirmek için verileri ve içgörüleri kullanan sistematik bir pazarlama yaklaşımını ifade eder. Pazarlama ve satış ekiplerini ortak hedefler etrafında bir araya getirmeyi ve müşteri adayından dönüşüme ve elde tutmaya kadar müşteri yolculuğunu izlemeyi içerir.

Kapalı döngü pazarlama neden önemlidir?

Kapalı döngü pazarlama önemlidir çünkü işletmelerin şunları yapmasına olanak tanır:

En etkili pazarlama kanallarını ve kampanyalarını belirleme. İşletmeler, müşteri yolculuğunu izleyerek hangi kanalların ve kampanyaların en fazla dönüşümü sağladığını görebilir. Bu bilgiler daha sonra kaynakları daha etkili bir şekilde tahsis etmek için kullanılabilir.

Müşteri deneyimini iyileştirme. İşletmeler, müşterilerin markalarıyla nasıl etkileşime girdiğini anlayarak müşteri yolculuğundaki sorunlu noktaları belirleyebilir ve ele alabilir. Bu, daha olumlu bir müşteri deneyimine ve elde tutma oranlarının artmasına yol açabilir.

Yatırım getirilerini artırın. İşletmeler, pazarlama kampanyalarının sonuçlarını takip ederek yatırım getirilerini (ROI) hesaplayabilirler. Bu bilgiler daha sonra pazarlama bütçelerini nereye ayıracakları konusunda daha iyi kararlar vermek için kullanılabilir.

Kapalı döngü pazarlama nasıl uygulanır?

Kapalı döngü pazarlamayı uygulamak için işletmelerin şunları yapması gerekir:

Net hedefler belirleyin. Pazarlama kampanyalarıyla ne elde etmek istiyorlar? Hedeflerini öğrendikten sonra ilerlemelerini takip etmek için metrikler geliştirebilirler.

Müşteri yolculuğunu takip edin. İşletmelerin, müşteri yolculuğunun her aşamasında müşterilerin markalarıyla nasıl etkileşime geçtiğini takip etmesi gerekir. Bu, müşterilerin hangi kanallardan ve kampanyalardan geldiğini, hangi içeriği görüntülediklerini ve hangi eylemleri gerçekleştirdiklerini izlemeyi içerir.

Pazarlama ve satış arasında veri paylaşımı. Pazarlama ve satış ekiplerinin aynı verilere erişebilmesi gerekir, böylece potansiyel müşterileri beslemek ve anlaşmaları kapatmak için birlikte çalışabilirler.

Verileri analiz edin ve ayarlamalar yapın. İşletmelerin trendleri ve kalıpları belirlemek için verilerini düzenli olarak analiz etmesi gerekir. Bu bilgiler daha sonra pazarlama kampanyalarında ayarlamalar yapmak için kullanılabilir.

Kapalı döngü pazarlama örneği

Diyelim ki bir işletme yeni ürününü tanıtmak için ücretli bir arama kampanyası yürütüyor. Kaç tıklama ve dönüşüm elde ettiklerini görmek için kampanyalarının sonuçlarını takip ediyorlar. Ayrıca, kampanyalarından elde edilen potansiyel müşterileri takip etmek için bir CRM sistemleri de var.

Bir müşteri adayı CRM sistemine girdiğinde, satış ekibi otomatik olarak bilgilendirilir. Satış ekibi daha sonra anlaşmayı kapatmak için müşteri adayını takip eder. Müşteri adayı müşteriye dönüşürse, satış ekibi CRM sistemindeki müşteri adayı durumunu günceller.

Pazarlama ekibi daha sonra hangi anahtar kelimelerin ve reklam metninin en fazla dönüşümü sağladığını görebilir. Ayrıca bir müşteri adayının müşteriye dönüşmesinin ne kadar sürdüğünü de görebilirler. Bu bilgiler daha sonra ücretli arama kampanyasını iyileştirmek için kullanılabilir.

Kapalı döngü pazarlama, sonuçları iyileştirmek için verileri ve içgörüleri kullanan sistematik bir pazarlama yaklaşımıdır. İşletmelerin en etkili pazarlama kanallarını ve kampanyalarını belirlemelerine, müşteri deneyimlerini iyileştirmelerine ve yatırım getirilerini artırmalarına olanak tanıdığı için önemlidir.

Kapalı döngü pazarlama devam eden bir süreçtir, ancak yatırım yapmaya değer. Kapalı döngü pazarlamayı uygulamak için zaman ayırarak pazarlama sonuçlarınızı iyileştirebilir ve iş hedeflerinize ulaşabilirsiniz.

CFO’nun Stratejik Yol Haritası Blog Serisi 6: Küresel Trendler ve Değişen İş Ortamı – Geleceği Yakalamak

Son blog yazımızda, bir CFO’nun küresel trendleri takip etme ve hızla değişen iş ortamına uyum sağlama yeteneğini ele alacağız. Bu yetenekler, bir CFO’nun sadece mevcut iş hedeflerine ulaşmasını değil, aynı zamanda gelecekteki başarıyı da sağlamak için kritik öneme sahiptir.

Kuresel-Trendler-ve-Degisen-Is-Ortami
  • Facebook
  • Twitter
  • Pinterest
  • LinkedIn
Kuresel-Trendler-ve-Degisen-Is-Ortami

Küresel trendler, iş dünyasında hızla değişen dinamiklerin bir sonucudur ve bir CFO’nun bunları anlaması ve bunlara hızla uyum sağlaması, bir şirketin rekabetçi kalabilmesi için hayati öneme sahiptir. Bu trendler, teknolojik inovasyonlar, düzenleyici değişiklikler, demografik değişiklikler ve ekonomik koşullar gibi bir dizi faktörden kaynaklanabilir.

Örneğin, Airbnb’nin CFO’su Dave Stephenson, iş modelini hızla değişen iş ortamına uyum sağlamak için sürekli olarak geliştirmiştir. Stephenson’ın liderliğinde, Airbnb, 2020’deki pandemi sırasında turizm sektöründe yaşanan değişikliklere hızla uyum sağlamış ve evden çalışma trendine uygun yeni konaklama seçenekleri sunmuştur. Bu, Airbnb’nin gelirlerini 2020’de %22 artırmasını ve 2021’de halka açılmasını sağlamıştır.

Bir CFO’nun küresel trendlere hakim olması ve hızla değişen iş ortamına uyum sağlaması, bir şirketin iş stratejilerini geliştirmesine, riskleri yönetmesine ve yeni fırsatları değerlendirmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, bu yetenekler, bir CFO’nun, bir şirketin iş hedeflerine ulaşmasını ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamasını destekler.

Sonuç olarak, küresel trendler ve değişen iş ortamı, bir CFO’nun yol haritasında önemli bir adımdır. Küresel trendlere hakim olan ve hızla değişen iş ortamına uyum sağlayabilen bir CFO, bir şirketin başarısını sağlayabilir ve iş hedeflerine ulaşmasına yardımcı olabilir. Bu yetenekler, bir CFO’nun başarılı bir yolculuk yapmasını sağlar ve aynı zamanda geleceğe yönelik bir vizyon oluşturmasına yardımcı olur.

CFO’nun Stratejik Yol Haritası Blog Serisi 5: Sürdürülebilirlik ve ESG

Modern iş dünyasında, sürdürülebilirlik ve ESG (Çevresel, Sosyal ve İyi Yönetişim) daha önce hiç olmadığı kadar önemli hale geldi. Beşinci blog yazımızda, bir CFO’nun neden bu konulara hakim olması gerektiğini ve bunların iş stratejilerine nasıl entegre edilebileceğini tartışacağız.

Sürdürülebilirlik ve ESG
  • Facebook
  • Twitter
  • Pinterest
  • LinkedIn
Sürdürülebilirlik ve ESG

Sürdürülebilirlik, bir şirketin uzun vadeli hedeflerine ulaşmasını sağlamak ve aynı zamanda çevreyi korumak, sosyal adaleti teşvik etmek ve yüksek standartlarda yönetişim uygulamak anlamına gelir. Bir CFO’nun bu konuları anlaması ve iş stratejilerine entegre etmesi, bir şirketin marka itibarını güçlendirir, yatırımcı ilişkilerini iyileştirir ve aynı zamanda düzenleyici uyumu sağlar.

Örneğin, Unilever’in CFO’su Graeme Pitkethly, sürdürülebilirlik ve ESG’ye öncelik vererek Unilever’i bir sürdürülebilirlik öncüsü haline getirdi. Pitkethly’nin önderliğinde, Unilever, 2030 yılına kadar karbon ayak izini sıfıra indirme hedefi belirledi. Bu hedef, Unilever’in sürdürülebilirlik konusundaki taahhüdünü yansıtır ve aynı zamanda şirketin karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltma hedefini destekler.

Sürdürülebilirlik ve ESG konularına hakim olan bir CFO, aynı zamanda bir şirketin risk yönetimi stratejisini de geliştirebilir. ESG riskleri, bir şirketin mali performansını ve marka itibarını etkileyebilir. Bu nedenle, ESG risklerinin etkin bir şekilde yönetilmesi, bir CFO’nun iş stratejilerine ve risk yönetimi çerçevesine entegre etmesi gereken bir konudur.

Ayrıca, sürdürülebilirlik ve ESG, bir CFO’nun finansal raporlama ve şeffaflık yeteneklerini de içerir. Sürdürülebilirlik ve ESG raporlama, bir CFO’nun, şirketin bu konuda hedeflerine ulaşma konusundaki ilerlemesini paydaşlara etkin bir şekilde iletebilme yeteneğini içerir.

Sonuç olarak, sürdürülebilirlik ve ESG, bir CFO’nun yol haritasında önemli bir adımdır. Bu konulara hakim olan bir CFO, bir şirketin marka itibarını güçlendirebilir, yatırımcı ilişkilerini iyileştirebilir ve aynı zamanda düzenleyici uyumu sağlayabilir. Bu yetenekler, bir CFO’nun başarılı bir yolculuk yapmasına yardımcı olur ve gelecek nesiller için daha iyi bir dünya yaratmada önemli bir rol oynar.

CFO’nun Stratejik Yol Haritası Blog Serisi 4: Risk Yönetimi ve Karar Verme

Risk yönetimi ve karar verme, bir CFO’nun rolünde dikkate alınması gereken önemli bir diğer yönüdür. Bu dördüncü blogumuzda, bu önemli yeteneğin derinliklerine dalacak, bir CFO’nun neden sağlam risk yönetimi ve karar verme yeteneklerine sahip olması gerektiğini tartışacağız.

Risk Yönetimi ve Karar Verme
  • Facebook
  • Twitter
  • Pinterest
  • LinkedIn
Risk Yönetimi ve Karar Verme

Risk yönetimi, bir CFO’nun her işlem ve kararın olası sonuçlarını değerlendirebilme yeteneği anlamına gelir. Bu, bir şirketin mali sağlığını koruma ve sürdürme yeteneği ile doğrudan ilişkilidir. Deloitte’un 2020 CFO Anketi’ne göre, CFO’ların %85’i, risk yönetiminin, işlerinin en önemli yönlerinden biri olduğunu belirtmiştir.

Karar verme ise, bir CFO’nun çeşitli seçenekler arasında seçim yapabilme ve en iyi sonucu elde etmek için hangi eylemlerin gerektiğini belirleyebilme yeteneği anlamına gelir. 2019 PWC CFO Pulse Survey’ye göre, CFO’ların %80’i, karar verme yeteneğinin, başarıları için kritik öneme sahip olduğunu belirtmiştir.

Gelişmiş risk yönetimi ve karar verme yetenekleri, özellikle belirsiz ve değişken ekonomik koşullarda önemlidir. CFO’lar, genellikle birçok belirsizlikle karşı karşıya kalır ve bu durumda, sağlam risk yönetimi ve karar verme yetenekleri hayati öneme sahiptir.

Örneğin, Goldman Sachs’ın CFO’su Stephen Scherr, belirsiz bir ekonomik ortamda sağlam risk yönetimi yetenekleri sergilemiştir. Scherr, 2020’deki küresel salgın sırasında, bankanın finansal sağlığını koruma ve Goldman Sachs’ın sürdürülebilir bir büyüme patikası izleme yeteneğini göstermiştir. Bu, Goldman Sachs’ın 2020 yılında %22’lik bir gelir artışı elde etmesini ve piyasa değerini $80 milyarın üzerine çıkarmasını sağlamıştır.

Risk yönetimi ve karar verme, ayrıca bir CFO’nun, bir şirketin gelecekteki büyümesi ve başarısı için stratejik planlar oluşturabilme yeteneğini de içerir. Bu yetenekler, bir CFO’nun, şirketin genel hedefleri ve stratejileri ile uyumlu bir yol haritası oluşturabilme ve bu yolu başarıyla izleyebilme yeteneği anlamına gelir.

Sonuç olarak, risk yönetimi ve karar verme, bir CFO’nun yol haritasında önemli bir adımdır. Gelişmiş risk yönetimi ve karar verme yetenekleri olan bir CFO, belirsizliklerle başa çıkabilir, stratejik planlar oluşturabilir ve bir şirketin başarısını sürdürebilir. Bu yetenekler, bir CFO’nun yolculuğunda kesinlikle önemli bir rol oynar.

CFO’nun Stratejik Yol Haritası Blog Serisi 3: İletişim ve Liderlik – Takımınızı Nasıl Yönetirsiniz?

Bir CFO, çok sayıda önemli yeteneğe sahip olmalıdır ve bunlar arasında belki de en önemlisi, mükemmel bir iletişimci ve lider olmaktır. Bu üçüncü blog yazımızda, bu iki hayati yeteneği ve bir CFO’nun bunları nasıl geliştirebileceğini ele alacağız.

İletişim ve Liderlik
  • Facebook
  • Twitter
  • Pinterest
  • LinkedIn
İletişim ve Liderlik

İletişim, belki de bir CFO’nun sahip olması gereken en önemli beceridir. İletişim, bilgi paylaşma, takımlar arası işbirliği ve şeffaflık gibi pek çok önemli unsurun anahtarıdır. Ayrıca, etkin bir iletişim stratejisi, bir CFO’nun vizyonunu, stratejilerini ve hedeflerini etkili bir şekilde paylaşabilmesine olanak sağlar. Bu, bir CFO’nun liderlik yeteneklerinin temel bir parçasıdır ve işin başarısı için hayati öneme sahiptir.

İletişim ve liderlik yeteneklerinin mükemmel bir örneği, Alphabet’in CFO’su Ruth Porat’tır. Porat, finansal disiplin ve şeffaflığı vurgulamak için güçlü iletişim yeteneklerini kullandı ve bu, Alphabet’in hisse senedi fiyatında önemli bir artışa yol açtı. Porat’ın önderliğinde, Alphabet, sürdürülebilir büyüme ve yüksek getiri elde etme konularında bir örnek haline geldi.

İletişim ve liderlik, aynı zamanda bir CFO’nun, organizasyon içinde ve dışında çeşitli paydaşlarla etkin bir şekilde çalışabilme yeteneğini de içerir. Bu paydaşlar arasında, yatırımcılar, müşteriler, çalışanlar ve düzenleyici kuruluşlar bulunur. Bir CFO’nun, bu paydaşlarla etkin bir şekilde iletişim kurabilme yeteneği, bir şirketin başarısında önemli bir rol oynar.

İletişim ve liderlik yetenekleri, bir CFO’nun takımını motive edebilme, hedefleri belirleyebilme ve etkin bir şekilde geri bildirim verebilme yeteneğini de içerir. Bu yetenekler, bir CFO’nun takımının performansını artırmasına ve iş hedeflerine ulaşmasına yardımcı olur.

Sonuç olarak, iletişim ve liderlik, bir CFO’nun yol haritasında hayati öneme sahiptir. Mükemmel bir iletişimci ve etkin bir lider olan bir CFO, bir şirketin başarısında önemli bir rol oynar ve iş hedeflerine ulaşmayı sağlar.

Pin It on Pinterest