Merhabalar, bu yazımızda YAŞAMAK kitap incelemesi ile karşınızdayız. Gelin kitabı yakından tanıyalım:
Kitap Kimliği
Kitap Adı: Yaşamak
Yazar Adı: Yu HUA
Kitap Kalınlığı:205 sayfa
Yayıncı: Jaguar Yayınları
Yayın Yılı:2016
Tetiklediği Duygular: Dram, hüzün, merhamet.
Yaşamak’ tan bahsetmeden evvel, onu ortaya çıkartan yazarını tanıyalım. Ardından eserin yaşanmışlık dolu sayfaları arasında yolculuğumuz başlasın.
Yu Hua, 1960 yılında, Çin’in doğusunda doğmuştur. Çocukluğu, izleri tüm yapıtlarında görülebilecek Çin Kültür Devrimi yıllarında geçmiştir. Modern Çin edebiyatının yaşayan en önemli yazarı kabul edilen ve ilk kez bir Çinlinin aldığı James Joyce Ödülü’ nün de ( University College Dublin Edebiyat ve Tarih Derneği tarafından kendi alanlarında üstün başarı elde edenler için verilen bir ödüldür.) aralarında olduğu birçok saygın ödüle layık görülen Yu Hua’ nın eserleri, iki binli yıllarda yayımlanan romanları ve öykü kitapları ile birlikte yirmiden fazla dile çevrilmiştir.
Yu, 1966-1976 yılları arasında yaşanan Kültür Devrimi’ nin getirdiği toplumsal değişimleri konu ediniyor. Çin’ de baskın olan komünizm tarihine de değinen Yu, bir devrimin toplum üzerinde oluşturduğu her türlü duyguyu bize kitap boyunca yaşatıyor.
İki farklı anlatıcı kullanarak hikayeyi aksettiren Yu, bu iki anlatıcının diyaloglarıyla anlatımı zenginleştiriyor.
Farklı köy ve kasabaları dolaşarak, insanlarla sohbet edip hikayelerine tanık olan asıl anlatıcı, günün birinde Fugui adında yaşlı bir köylüye rastlıyor. Fugui zengin, şımarık ve savurgan bir gençlik yaşamış ancak kumar masasında bütün zenginliğini kaybetmiştir. Doğum, ölüm, fakirlik, sevinçler, kayıplar ve daha nicelerini sığdırmıştır uzun yaşamına ancak sonunda yaşlı bedeni ve bir avuç toprağını ekip biçmesine yardım eden öküzüyle kalmıştır.
Yu eser boyunca Fugui’ nin hayatının nasıl ters yüz olduğunu aktarırken onun ailesini ayakta tutmak için verdiği mücadeleyi de vurgulamaktadır.
Dram yüklü bu muhteşem eser yayımlandığı ülkede yasaklanmış olsa da, bir köylünün yaşamının arka planında bir toplumun yaşadıklarına ayna tutmaktadır. Akıcı ve samimi üslubuyla hikayenin her satırında, her sahnesinde sanki Fugui’ nin yanındaymış gibi okuyucuyu hikayeye ortak ediyor.
Günümüzde modern klasikler arasında yerini alan eserin arka kapak yazısını da zihninizde bir şablon oluşturması arzusuyla paylaşıyorum.
Aile servetini yiyip tükettiği gençlik günlerinde, uzun bir hayatın ona neler sunacağından habersizdir elbette Fugui.
Yıllar sonra, yaşlı öküzüyle tarlasını sürerken tanıştığı bir yabancıya hayatından söz etmeye başladığında, şımarık bir gencin başına gelenlerden fazlasını sayıp dökecektir bu yüzden: Fugui, kendisiyle birlikte altı insanın hayatını, kaderin sürprizlerini, yaşamın acılarını ve sevinçlerini anlatır. Onun dilinden – daha doğru bir ifadeyle Yu Hua’ nın kaleminden- dökülenler, insanlık durumlarına dair epik bir romana dönüşür böylece. Basit bir anlatım güçlü bir anlatı doğurur: Sabanın toprakta bıraktığı izlere benzer kağıt üzerinde satırlar. Yaşamın her şeyi kapsaması gibi, Yaşamak da hayatı olduğu gibi kucaklar. Doğumları ve ölümleri, mutsuzlukları ve umutlarıyla…
