Yaşam boyu öğrenme ve öğrendiklerini kendi yaşantısında canlıya çekebilme kabiliyeti geliştiren insanlar lider özellikleri geliştirebilecekleri bir platform oluşturabilirler.
Öğrendiklerini de en iyi davranış biçimleri ve tatbik yöntemlerini geliştirenler lider özellikleri sergiler.
Sadece bunlar da yetmez lider olmak için. Kişinin kendine has bir karizma ve toplulukları etkileyecek bir aurası olması gerekiyor.
İyi bir lider nasıl olur?
AİLE, YETİŞME ORTAMI, SÜREKLİ GELİŞİM
Lider olmak için gerekli özellikleri kazanmak için neler gerekli?
Aile ve yetişme ortamı
Lider olmak kişinin yetişme ortamında doğal yollardan kazandığı yeteneklerle oluşur.
Bunda çogunlukla yetiştiği aile ve arkadaş ortamı etkili oluyor. Kimi insan kendini çok rahat ifade edebileceği, özgüven aşılanacağı bir ortamda yetişirken, kimi kendisine ifade edemediği baskıcı bir aile ve arkadaş ortamında içine kapanık ve iletişim kuramaz bir kişi olarak yetişiyor.
Burda karakter oluşumunda ailelere büyuk bir vazife düşüyor. Ebeynler çocuklarınin gelisimine direk destek ve gelistirecek ortam sağlamak durumundalar.
Gelişimi sürekli kılmak için kendi rutinlerini olusturmanız gerekiyor. Ne gibi rutinler ile kendinizi geliştirebilirsiniz gelin bir göz atalım
Gündem takibi
Günlük gazete, yayınların takibi
İlgi alanlarınıza giren makale ve blog yazılarının takibi.
Youtube üzerinde ilgi alanlarınıza giren kanalların takibi
Sesli kitaplar, podcastler
Kaliteli twitter yazarlarının takibi
Zihinsel ve ruhsal aktiviteleriniz için kendinize zaman ayırın
Zaman akışınızda hayatınızı organize etmek için düşünmeye vakit ayırın. Bazıları için meditasyon zamanı bu alanı sağlar. Bazıları ibadet ederken bu fırsatı yakalar.
En çok kıyıda köşede yapılması gereken işler ve hayatının tanziminde önemli olaylar dua ederken sana ilham olur. Bundaki en önemli etkenlerden biri bence Allah’tan dilediklerini sıralamak için yapılacakları kafanda organize etmek ve olayların nasıl iyi gerçekleşmesini isterken oluyor.
Dua ve ibadeti hayatınızın ayrılmaz bir parçası yapın. İşleri Allah’ın da yardımıyla ne kadar rahat ve huzurluca yapacağınıza siz de şaşıracaksınız.
Motivasyon arttırıcı aktivitelerde bulunun
Kendinize ayırdığınız zaman diliminde
Ailenizle kaliteli vakit geçirip güzel anılar biriktirin
Tatiller planlayıp bunu gerçeklestirin
Spor yapın
Arkadaşlarınız ile vakit gecirin ve yeni insanlarla tanışıp networkünüzü geliştirin
Lider doğulur mu yoksa sonra olunur mu diye sorarsanız. Doğru ortamda yetişme ve kendini geliştirme ile liderler ortaya çıkacaktir. Kendinizde bu özellikleri görmuyarsanız da yetiştireceğiniz insalarda bunları sağlamaya çalışarak geleceğin liderlerinin oluşumuna katkıda bulanabilirsiniz.
Dijital Müzik platformları artık günlük hayatımızın bir parçası. İstediğimiz an istediğimiz müzik arşivlerine saniyeler içinde ulaşmamızı sağlıyorlar. Aşağıda yer alan dijital müzik platformlarını ve abonelik fiyatlarını inceleyeceğiz.
Apple Music
Spotify
Fizy
Youtube Music
Tidal
Muud
Deezer
Amazon Music
Soundcloud
Apple Music
Apple music logo
Apple’ın müzik servisidir. İtunes ile başlayan müzik satış serüveninden abonelik modeli ile çalışan dijital müzik servisine çevrilerek Apple’ın dijital servislerinin en çok iş yapanlarından biri olmuştur. Apple halihazırda kendi markası ile kulaklıklar çıkarıyor, ayrıca Beats markası ile de müzik endüstrisinin içerisinde. 75 milyon adet müzik arşivi ile müşterilerine dijital bir müzik platformu olarak ulaşılabilirlik anlamında ileri giden firmalardan biri.
Ses teknolojisi anlamında uzamsal ses deneyimi ile müşterilerine farklılık ortaya koymak istiyor. İlk dijital müzik platformlarından biridir.
Apple Music Abonelik Ücretleri
Bireysel plan: 19,99 TL
Aile planı: 29,99 TL (altı kişilik plan)
Öğrenci planı: 9,99 TL
Apple’ın kampanyalı ürünlerin biri ile 6 aya kadar ücretsiz kullanım sağlayabilirsiniz.
Dijital müzik platformu deyince dünyada ilk akla gelen firmalardan biri olmuştur Spotify. Bugün dünya müzik piyasasını yönlendiren firma 220 milyon ucretsiz 172 milyon premium hesaba sahip. En büyük dijital müzik platformlarında biri.
Spotify Abonelik Ücretleri
Ön ödemeli fiyatlandırma ile aşağıdaki şekilde kullanabilirsiniz:
12 ay için 209,99 TL
6 ay için 125,99 TĹ
3 ay için 66,99 TL
1 ay için 22,99 TL
Aylık olarak aşağıdaki planları kullanabilirsiniz:
Bireysel plan: 20,99 TL
Duo planı: 27,99 TL(iki kişilik plan)
Aile planı: 34,99 TL (altı kişilik plan)
Öğrenci planı: 10,99 TL
Duo ve aile planları için aynı ip/lokasyon üzerinden hesapların tanıtılması gerekiyor. Kredi kartı ve telefon abonelikleri üzerinden üyelik başlatabilirsiniz.
Ücretsiz plana da sahip olan Spotify sayesinde reklam dinleyerek kullanım sağlayabiliyorsunuz.
Turkcell’in dijital müzik servisidir. Dijital servisler Turkcell’in ana odak noktalarından biri. Turkcell gsm paketleri ile beraberde sundukları paketlerin içinde yer alan servis genel kullanımına da açık.
Fizy Abonelik Ücretleri
fizy.com üzerinden kredi kartı ile alım seçenekleri
Premium aylik 13,99 TL
Premium yıllık 139,99 TL
Aile paketi aylık 26,99 TL (6 kişiye kadar kullanım hakkı)
Duo paketi 23,99 TL (2 kişiye kadar kullanım hakkı)
Turkcell faturaniza da servisi ekletebilirsiniz.
Premium dışında basic ve basic+ gibi paketleri de mevcut gsm paketleri. Bunlarda her şarkı açılmıyor, sınırlı bir kullanım sunuyor.
Google’ın dijital servislerinden Youtube çatısı altında ayrı bir bölüm olarak yer alıyor. Youtube icinde Youtube music sekmesinden ulaşabilirsiniz. Telefonlarda ayrı bir uygulama olarak kullanımınıza sunuluyor.
Yapay zeka algoritmaları çok iyi çalışıyor. Biraz şarkı dinlerken beğendiklerinize işaret koyun. Sonra sistem sizi öğrenip mix listeler yapmaya başlıyor. Artık liste arama ihtiyacı veya liste yapma ihtiyacı hissetmiyorsunuz.
Fransa menşeili firma 90 milyon şarkı ile en büyük dijital müzik platformları arasında yer alıyor. Flow akış servisi ile yapay zeka ile sonsuz bir mix liste sunuyor.
Fiyat:
Deezer Free: Müzik, podcast’ler ve radyoyla birlikte senin için hazırlanmış öneriler. Ödeme yapman gerekmiyor
Deezer Family: Tüm Deezer Premium avantajlarını Yüksek Doğrulukta sesle birlikte 6 ayrı hesapta kullanabilirsin.1 ay ücretsiz sonrasında ayda 34,99 TL
Deezer Premium: İstediğin şarkıyı seçip reklamsız çalabilir, ayrıca en sevdiğin şarkıları indirip çevrimdışı dinleyebilirsin. 1 ay ücretsiz sonrasında ayda 22,99 TL
Amazon’un dijital müzik platformdur. Amazon prime programının Türkiye hariç bir parçasıdır. 90 milyonluk müzik kütüphanesine sahip.
Fiyat: Türkiye’de servis hizmet vermiyor.
Soundcloud
Soundcloud logo
İsveç merkezli dijital müzik platformudur. Creative commons u destekler. 325 milyon şarkıya sahip. Ücretsiz yönüyle öne çıkıyor. Sanatçıları desteklemek için yeni bir paket çıkardılar.
Soundcloud Go+ adlı paketle ücretli üyelik almaya başladılar. Türkiye’de paket açık değil.
Platform sanatçılar için öne çıkan paketlere sahip, 3 saate kadar şarkı yükleyip sistemde paylaşmanıza izin veriyor.
Sınır olmadan yükleme yapmak ve derinlemesine analizler almak için 8,25 euro aylık paketi var.
Repost servisi ile aylık 2,5 euro şarkılarınızı büyük platformlara dağıtıp ödeme almanıza olanak sağlıyor.
WordPress ilk çıktığında basit bir blog platformuydu. Kodlama bilgisine gerek olmadan internette basit bloglar yapmanıza yardımcı oluyordu. Şimdilerde online ortamda para kazanma için yegane ortamlardan biri.
Zamanla platform kendini geliştirdi. Artık e ticaret sitelerinden tutun da büyük yayıncıların sitelerine internet sitelerinin %30 una güç veriyor. Temalar ve eklentiler ile büyük bir ekosisteme dönüşen yapı kodlama bilgisine gerek kalmadan insanların internet siteleri tasarlamalarına büyük destek sağlıyor.
WordPress ile Para Kazanma
WordPress ile blog yazarak para kazanmak kolay bir iş değil. Sıkı bir disiplin gerektiriyor. Belli bir niş alan belirleleyip kendinizi ayrıştırmanız gerekiyor. Google gibi arama motorlarında doğal olarak yukarı sıraları yakalayabilmek için yoğun emek sarf etmeniz gerekiyor.
WordPress platformunu kullanarak bir işletme oluşturmanın birçok yolu olmasına rağmen, çoğu insanın bir WordPress blog ile çevrimiçi para kazanmaya başlamasının en kolay yolu:
1. Sitenizde blog gönderileri şeklinde değerli içerikler oluşturun
2. Ücretli reklamcılık yoluyla bu içeriğe trafik alın
3. AdSense reklamları veya satış ortağı pazarlaması ile bu trafikten para kazanın.
WordPress ile Para Kazanmanın 2 Adımı
Bu para kazanma programlarına başvurmak kolaydır ve sitenizde kullanımı kolaydır. İşte üç parçanın her birinin temelleri.
1. Değerli İçerik Oluşturun
Değerli içerik, insanların okumayı sevdiği içeriktir. Bir insana faydalı bir bilgi veya ilgi alanına giren konularda bilmediği yenilikleri kişiye yansıtmalıdır.
Değerli içerik genellikle eğlenceli, eğitici veya her ikisi de olandır.. “Listeleme yöntemi” ve “Nasıl yapılır?” içerikleri en popüler olan türlerdir.
En çok sevilen 10 şarkı türü, Okunması gereken 10 liderlik kitabı, vs tarzında birçok blog tarzı yazı ile karışılmışsınızdır.
“Nasıl yapılır” makaleleri biraz daha açıklayıcıdır. Nasıl bebekler gece daha rahat uyur?”, “İş yerinde nasıl başarılı olunur” gibi sorularla çok niş alanlarda insanların arama motorlarında direk sorularına karşılık gelen içerikler bu gruba girmektedir.
Bazı içerikler oluşturduktan sonra web sitenize trafik gelmesi için ayarlamalar yapmanız gerekiyor. Sıradaki bölümde bunu inceleyelim.
2. İçeriğinize Trafik Alın
Trafik sadece web sitenizi ziyaret eden kişileri ifade eder. WordPress destekli sitenize trafik almanızı sağlayacak yöntemlerden beşini inceleyelim.
WordPress Sitenize Trafik Oluşturmanın 5 Yolu
1. Arama motoru optimizasyonu:
“Seo” search engine optimization, türkçesi arama motoru optimizasyonudur.. Arama motorlarının makalenizi arama sonucu sayfalarında listeleyeceği yer burasıdır. İlk sayfada listeleme için bir dizi algoritmayı akılda tutarak yazıları düzenlemelisiniz. Bunlarla ilgili sürekli değişiklik olabiliyor. Bunun sanatını öğrendiğiniz zaman yazılarınız en önlerde yerini alacaktır.
2. Forumlarda yorum yapma:
Konunuzla ilgili forumlarda yorum yapıyorsanız ve bu konuda yararlı bir şekilde yorum yapıyorsanız, genellikle imzanızdaki ilgili içeriğe bir bağlantı koyabilirsiniz. Bu gerçekten iyi yöntemlerden biridir. Forum pazarlaması ile ne kadar trafik alabileceğinize şaşıracaksınız.
3. Sosyal medyanın gücünü kullanma:
Oluşturduğunuz içeriklerinden görsel kısımlar paylaşarak veya sosyal medya için ayrı tasarımlar yaparak yazılarınızın yayınlandığını paylaşın. Bazen direk paylaşımlar yaparak sosyal medyanızı güçlendirin. Viral olabilecek içerikler, sitenizinizde organik olarak büyüme sağlayacaktır.
4. Konuk gönderisi:
Burası diğer kişi siteleri için ücretsiz yazdığınız yerdir. Çok fazla iş gibi görünüyor. Ancak çok fazla trafiğe sahip bir siteye girebiliyorsanız, konuk gönderisi yayına girdiğinde trafik akınına ve zaman içinde istikrarlı trafik miktarına yol açabilir.
5. Baclink yöntemi:
Başka sitelerde yazdığınız yazılar referans gösterildiğinde trafik alma olasılığınız artacaktır. İnternet dünyasında blog yazarları arasında bir networklere katılın. Her şey para değil, network gücünü kullanın.
Zamanla içerik ve trafik sayılarınız arttıkça doğal olarak web siteniz para kazanmaya hazır hale gelecek.
3. WordPress Sitenizden Para Kazanma
Birçok yöntemle web sitesinden para kazanma olanağı vardır. Bunun en çok yaygın olanı sitenize reklam alarak para kazanmadır. En çok kullanılan yöntemlerden biri Google’ın Adsense programıdır. Admatiic gibi şirketler de mevcut.
Ayrıca satış ortaklığı programları olanağı da mevcut, amazon gibi firmalara yönlendirip alışveriş yapılmasını sağladıkça da komisyon kazanabilirsiniz.
Direk sitenize kendiniz de reklam alabilirsiniz. Tarifelerle en çok tıklanan yerlerden çoktan aza doğru bir fiyatlandırma ile seçenekler sunarak direk reklam alma şansınızı arttırabilirsiniz.
Sanal ofis nedir, kimler için sanal ofis hizmeti almak daha mantıklı gelin beraber inceleyelim. Bir çok iş hayatına yeni atılan kişi hemen bir yer tutup, bir çok kalemde masraf oluşturmaya başlar. Elektrik, su, telefon, internet abonelikleri ve kira, aidat, stopaj gibi maliyetlerle uğraşmak zorunda kalır. Aslında birçok yeni iş sahibi adres belli olsun, resmiyette bir yerimiz gözüksün şeklinde ilerleyerek bu maliyetlere katlanıyor. Artık bu kalemleri yönetimi ile sizi uğraştırmayacak alternatif çözümler çıkmaya ve gün geçtikçe büyüyüp kendi halinde bir sektör olarak büyümeye devam ediyor. Sanal ofisler maliyet azaltma ve merkezi konumlarda adres gösterme gibi prestij sağlayıcı özellikleri ile öne çıkmaya başladılar.
Sanal Ofis Hizmetleri
Sanal ofislerde bir çok farklı hizmetle sektörde bir birleri ile yarışarak girişimcilere hizmet sunuyorlar. Bunlardan bir kaçına göz atarsak alabileceğiniz başlıca hizmetler aşağıdaki gibidir:
Yasal adres gösterebilme imkanı
Posta kargo takibi
Telefon hattı tahsisi
Çağrı karşılama, sekreterlik hizmetleri
Toplantı odası kiralama günlük-saatlik
Çalışma odası kiralama günlük-saatlik
Sektörde baktığımızda aşağıdaki birkaç firma bu konuda öne çıkmakta.
Sanal ofiste yasal adres gösterme işlemi nasıl olur?
Firma ve sizin aranızda yapılacak bir sözleşme ile size bir m2 tahsis etmeleri gerekiyor vergi dairesine göre. Vergi dairesi yoklama memurları yerinde yoklamaya gelip ofisin olup olmadığı ile ilgili yerinde tespit yaparlar, genelde masa sandalye ofis mobilyası gibi kalemlerin tabletleri ile fotografı çekilerek yetkiliye yoklama fişi imzalatılır. Bazı durumlarda yerinde yoklama kaldırılmıştır. Bunlara uyan bir durumunuz varsa yerinde yoklama yapılmaz.Değişiklik aşağıdaki şekilde 03.10.2019 da yapılmıştır:
Gerçek kişi mükelleflerden nakliyecilik faaliyetinde bulunup münhasıran yük ve yolcu taşıyanların işe başlama yoklaması, adres değişikliği yoklaması,
Yerleşim yeri adresinde serbest meslek faaliyetinde bulunanların işe başlama yoklaması, adres değişikliği yoklaması,
Sermayesi üç yüz elli bin Türk Lirası ve üzerinde olan şirketlerin (imalatçılar hariç) adres değişikliği yoklaması, şube açılış yoklaması,
Sanal Ofiste telefon hizmeti nasıl alınır?
Mevcut bir hattınız varsa numaranızı ilgili firmaya devredebilir, sıfırdan numara alacaksanız ilgili firmadan numara tahsis edilmesini talep edebilirsiniz.
Sanal Ofis kimler için ideal?
Yeni başlangıçlarda ve küçülme aşamasındaki firmalarda maliyet unsurlarını kontrol altında tutmak için ideal bir çözüm türü sanal ofisler olarak karşımıza çıkmakta. Bir çok firma bu yönde tercihte bulunarak hızlı bir şekilde yol alma ve maliyet odaklı yaklaşımla sorunlarına çözüm bulmaktadır. Daha çok büyük şehirlerde ve kiralama gibi maliyetlerin yüksek olduğu yerlerde popülerliğini hızla arttıran bir sektör haline geldi. Sanal ofis firmaları ile ilgili birkaç bilinen örnekte paylaştık umarım sizde maliyet avantajı yakalayacak bir çözümü kolayca bulabilirsiniz.
Pazarlamanın kalabalık dünyasında, müşterileri hevesli marka savunucularına dönüştüren, ağızdan ağza yayılmanın gücünü kullanan bir strateji vardır. Viral pazarlama olarak bilinen bu yenilikçi yaklaşım, markanızın mesajını her yere yayarak tavsiyelerin bir çığ gibi yanmasına neden olacak bir kıvılcım ateşlemeye benzer.
Viral Pazarlamasının Özü
Temel olarak, yayılma pazarlaması, bireyleri ağlarıyla paylaşmaya zorlayacak kadar ilgi çekici içerik veya teklifler oluşturma kavramı etrafında döner. Nüfus arasında yayılan bir virüse benzer olan bu kendiliğinden yayılma, “viral pazarlama” teriminin ortaya çıkmasına neden olur.
Yayılma pazarlamasının güzelliği, geleneksel reklamcılık kanallarının ötesine geçme ve bireylerin sosyal çevrelerinde sahip oldukları doğal güven ve etkiyi kullanma yeteneğinde yatmaktadır. Bir arkadaş veya meslektaşı bir ürün veya hizmeti tavsiye ettiğinde, geleneksel pazarlamanın genellikle eşleştirmek için mücadele ettiği bir güvenilirlik ağırlığı taşır.
İnternetin Gücünden Yararlanmak
Yayılma pazarlaması, internetin ortaya çıkışından çok önce var olsa da, dijital çağ potansiyelini on kat artırdı. Geniş erişimleri ve birbirine bağlılıkları ile sosyal medya platformları, viral kampanyalar için ideal bir üreme alanı sağlar. Tek, iyi hazırlanmış bir gönderi, hızla küresel bir fenomen haline gelip markanızı spot ışığına çıkarabilir.
Virali Ateşlemek İçin Stratejiler
Yayılma pazarlamasını başarıyla uygulamak için, hedef kitlenizle uyumlu stratejiler oluşturmak ve onları yayılma sürecinde aktif katılımcılar haline getirmek çok önemlidir. İşte birkaç önemli husus:
İlgi Çekici İçerik Oluşturun: Yayılma pazarlamasının kalbi, ister komik bir video, ister bilgilendirici bir makale, ister etkileşimli bir oyun olsun, doğal olarak paylaşılabilir içerik oluşturmakta yatmaktadır.
Duygusal Bağlantıdan Yararlanın: Hedef kitlenizin duygularına dokunun, gülümsemeyi, sevinci veya ilhamı uyandırın. Duygusal olarak yüklü içerik, bireylerle daha fazla yankı uyandırma ve onları paylaşmaya motive etme olasılığı daha yüksektir.
Paylaşım Mekanizmalarını Basitleştirin: Bireylerin içeriğinizi sosyal ağlarında paylaşmalarını kolaylaştırın. Kolay erişilebilir paylaşım düğmeleri sağlayın ve popüler sosyal medya platformlarıyla entegre edin.
Paylaşımı Teşvik Edin: Bireyleri içeriğinizi paylaşmaya ve arkadaşlarını katılmaya davet etmeye teşvik eden ödül programları veya yarışmalar uygulamayı düşünün.
Performansı İzleyin ve Analiz Edin: Yayılma pazarlama kampanyalarınızın başarısını izleyin, sosyal paylaşım, web sitesi trafiği ve dönüşümler gibi metrikleri analiz edin. Bu bilgileri stratejilerinizi geliştirmek ve etkiyi en üst düzeye çıkarmak için kullanın.
Etkin bir şekilde uygulandığında, yayılma pazarlaması marka bilinirliğini artırmak, potansiyel müşteriler oluşturmak ve müşteri sadakatini artırmak için güçlü bir araç olabilir. Ağızdan ağza yayılmanın gücünü kullanarak ve internetin geniş erişiminden yararlanarak, müşterilerinizi marka elçileri haline getirebilir, mesajınızı genişletebilir ve markanızı yeni başarı zirvelerine doğru ilerletebilirsiniz.
Influencer pazarlaması son yıllarda popüler bir pazarlama stratejisi haline geldi ve bunun iyi bir nedeni var. Hedef kitlenize ulaşmanın ve marka bilinirliği oluşturmanın çok etkili bir yolu olabilir.
Peki influencer pazarlaması tam olarak nedir? Ve işinizi büyütmek için nasıl kullanabilirsiniz?
Influencer pazarlama nedir?
Influencer pazarlaması, ürün veya hizmetlerinizi takipçilerine tanıtmak için influencer’larla ortaklık kurmayı içeren bir sosyal medya pazarlaması türüdür. Influencer’lar Instagram, TikTok ve YouTube gibi sosyal medya platformlarında geniş ve etkileşimli bir takipçi kitlesi oluşturmuş kişilerdir. Takipçilerinin satın alma kararlarını etkileme gücüne sahiptirler, bu nedenle işletmeler onlarla çalışmaya çok heveslidir.
Influencer pazarlama nasıl çalışır?
Bir influencer ile ortaklık kurduğunuzda, markanız veya ürünleriniz hakkında içerik oluşturmaları için onlara ödeme yapmayı kabul edersiniz. Bu içerik blog yazıları, sosyal medya gönderileri, videolar ve hatta canlı yayınlar gibi birçok farklı biçimde olabilir. Influencer genellikle markanızla ilgili kendi düşünce ve görüşlerini paylaşır, bu da takipçileriyle güven ve itibar oluşturmaya yardımcı olur.
Influencer pazarlamasının faydaları
İşinizi büyütmek için influencer pazarlamasını kullanmanın birçok faydası vardır. İşte en önemlilerinden birkaçı:
Geniş bir kitleye ulaşın: Influencer’ların büyük ve etkileşimli takipçileri vardır, bu da onlar aracılığıyla çok sayıda potansiyel müşteriye ulaşabileceğiniz anlamına gelir. Marka bilinirliği oluşturun: İnsanlar en sevdikleri influencer’ların markanız hakkında konuştuğunu gördüğünde, marka bilinirliğinin artmasına yardımcı olur. Potansiyel müşteriler ve satışlar oluşturun: Influencer’lar web sitenize trafik çekebilir ve takipçilerini ürün veya hizmetlerinizi satın almaya teşvik edebilir. Marka itibarını artırır: Influencer’lar, takipçileriyle markanız hakkında olumlu mesajlar paylaşarak markanızın itibarını artırmaya yardımcı olabilir.
Birlikte çalışılacak doğru influencer’lar nasıl seçilir?
Birlikte çalışılacak influencer’ları seçerken aşağıdaki faktörleri göz önünde bulundurmak önemlidir:
Kitle: Influencer’ın kitlesinin hedef pazarınızla uyumlu olduğundan emin olun. Etkileşim oranı: Yüksek etkileşim oranına sahip influencer’ları arayın; bu, takipçilerinin içerikleriyle düzenli olarak etkileşime girdiği anlamına gelir. Özgünlük: Takipçileriyle etkileşimlerinde özgün ve samimi olan influencer’ları seçin. Güvenilirlik: Influencer’ın kendi sektöründe güvenilir ve saygın olduğundan emin olun.
Influencer pazarlama kampanyalarınızın başarısını nasıl ölçersiniz?
Influencer pazarlama kampanyanızı başlattıktan sonra, neyin işe yarayıp neyin yaramadığını görebilmek için kampanyanın performansını takip etmeniz önemlidir. İşte takip etmeniz gereken birkaç temel metrik:
Erişim: Influencer’ın içeriğini kaç kişi gördü? Etkileşim: Kaç kişi influencer’ın içeriğiyle etkileşime girdi? Trafik: Influencer web sitenize ne kadar trafik çekti?
Potansiyel müşteriler ve satışlar:
Influencer’ın kampanyasından kaç potansiyel müşteri ve satış elde ettiniz? Influencer pazarlaması her büyüklükteki işletme için güçlü bir araç olabilir. Doğru influencer’larla ortaklık kurarak geniş bir kitleye ulaşabilir, marka bilinirliği oluşturabilir, potansiyel müşteriler ve satışlar elde edebilir ve marka itibarınızı artırabilirsiniz.
Henüz influencer pazarlamasını kullanmıyorsanız, denemenizi tavsiye ederim. İşinizi büyütmenin ve hedef kitlenize yeni ve yenilikçi yollarla ulaşmanın harika bir yoludur.
“Kapalı döngü pazarlama” ifadesi, sonuçları iyileştirmek için verileri ve içgörüleri kullanan sistematik bir pazarlama yaklaşımını ifade eder. Pazarlama ve satış ekiplerini ortak hedefler etrafında bir araya getirmeyi ve müşteri adayından dönüşüme ve elde tutmaya kadar müşteri yolculuğunu izlemeyi içerir.
Kapalı döngü pazarlama neden önemlidir?
Kapalı döngü pazarlama önemlidir çünkü işletmelerin şunları yapmasına olanak tanır:
En etkili pazarlama kanallarını ve kampanyalarını belirleme. İşletmeler, müşteri yolculuğunu izleyerek hangi kanalların ve kampanyaların en fazla dönüşümü sağladığını görebilir. Bu bilgiler daha sonra kaynakları daha etkili bir şekilde tahsis etmek için kullanılabilir.
Müşteri deneyimini iyileştirme. İşletmeler, müşterilerin markalarıyla nasıl etkileşime girdiğini anlayarak müşteri yolculuğundaki sorunlu noktaları belirleyebilir ve ele alabilir. Bu, daha olumlu bir müşteri deneyimine ve elde tutma oranlarının artmasına yol açabilir.
Yatırım getirilerini artırın. İşletmeler, pazarlama kampanyalarının sonuçlarını takip ederek yatırım getirilerini (ROI) hesaplayabilirler. Bu bilgiler daha sonra pazarlama bütçelerini nereye ayıracakları konusunda daha iyi kararlar vermek için kullanılabilir.
Kapalı döngü pazarlama nasıl uygulanır?
Kapalı döngü pazarlamayı uygulamak için işletmelerin şunları yapması gerekir:
Net hedefler belirleyin. Pazarlama kampanyalarıyla ne elde etmek istiyorlar? Hedeflerini öğrendikten sonra ilerlemelerini takip etmek için metrikler geliştirebilirler.
Müşteri yolculuğunu takip edin. İşletmelerin, müşteri yolculuğunun her aşamasında müşterilerin markalarıyla nasıl etkileşime geçtiğini takip etmesi gerekir. Bu, müşterilerin hangi kanallardan ve kampanyalardan geldiğini, hangi içeriği görüntülediklerini ve hangi eylemleri gerçekleştirdiklerini izlemeyi içerir.
Pazarlama ve satış arasında veri paylaşımı. Pazarlama ve satış ekiplerinin aynı verilere erişebilmesi gerekir, böylece potansiyel müşterileri beslemek ve anlaşmaları kapatmak için birlikte çalışabilirler.
Verileri analiz edin ve ayarlamalar yapın. İşletmelerin trendleri ve kalıpları belirlemek için verilerini düzenli olarak analiz etmesi gerekir. Bu bilgiler daha sonra pazarlama kampanyalarında ayarlamalar yapmak için kullanılabilir.
Kapalı döngü pazarlama örneği
Diyelim ki bir işletme yeni ürününü tanıtmak için ücretli bir arama kampanyası yürütüyor. Kaç tıklama ve dönüşüm elde ettiklerini görmek için kampanyalarının sonuçlarını takip ediyorlar. Ayrıca, kampanyalarından elde edilen potansiyel müşterileri takip etmek için bir CRM sistemleri de var.
Bir müşteri adayı CRM sistemine girdiğinde, satış ekibi otomatik olarak bilgilendirilir. Satış ekibi daha sonra anlaşmayı kapatmak için müşteri adayını takip eder. Müşteri adayı müşteriye dönüşürse, satış ekibi CRM sistemindeki müşteri adayı durumunu günceller.
Pazarlama ekibi daha sonra hangi anahtar kelimelerin ve reklam metninin en fazla dönüşümü sağladığını görebilir. Ayrıca bir müşteri adayının müşteriye dönüşmesinin ne kadar sürdüğünü de görebilirler. Bu bilgiler daha sonra ücretli arama kampanyasını iyileştirmek için kullanılabilir.
Kapalı döngü pazarlama, sonuçları iyileştirmek için verileri ve içgörüleri kullanan sistematik bir pazarlama yaklaşımıdır. İşletmelerin en etkili pazarlama kanallarını ve kampanyalarını belirlemelerine, müşteri deneyimlerini iyileştirmelerine ve yatırım getirilerini artırmalarına olanak tanıdığı için önemlidir.
Kapalı döngü pazarlama devam eden bir süreçtir, ancak yatırım yapmaya değer. Kapalı döngü pazarlamayı uygulamak için zaman ayırarak pazarlama sonuçlarınızı iyileştirebilir ve iş hedeflerinize ulaşabilirsiniz.
Yatırım almak, her işletme için bir dönüm noktasıdır. Büyüme hedeflerinizi gerçekleştirmek, ürün veya hizmetlerinizi çeşitlendirmek ve daha geniş bir müşteri tabanına ulaşmak için sermaye gereklidir. Bu yüzden birçok işletme sahibi yatırım alma sürecini ciddiye alır. Bu yazı, işletmeler için yatırım alma sürecini kolaylaştırmayı ve bu karmaşık yolculukta iş sahiplerine rehberlik etmeyi amaçlamaktadır.
İçindekiler
Yatırım Türlerini Anlama
Pazar Araştırması
İyi Bir İş Planı Hazırlama
Mükemmel Bir Sunum Hazırlama
İlişkiler ve Ağ Oluşturma
Yatırımcıyı İkna Etme Teknikleri
Ticari ve Finansal Yeterlilik Gösterme
Sözleşme ve Yasal İşlemler
Son Sözler
Facebook
Twitter
Pinterest
LinkedIn
yatırım alma taktikleri
Yatırım Türlerini Anlama
Başlangıçta yatırım alabileceğiniz birçok farklı tür ve kaynak vardır. Melek yatırımcılar, risk sermayedarları, banka kredileri ve hükümet teşvikleri gibi seçenekler işletmelerin kullanabileceği finansal kaynaklardır. “Bir yatırımcı seçmek, bir iş ortağı seçmek gibidir; doğru kimseyi bulmadan önce seçenekleri dikkatli bir şekilde değerlendirmelisiniz,” diyor ünlü iş adamı Richard Branson.
Pazar Araştırması
Yatırım almadan önce, hedef pazarınız hakkında kapsamlı bir araştırma yapmalısınız. Yatırımcılar genellikle hedef pazarın büyüklüğü, rekabet seviyesi ve demografik yapısı gibi faktörlerle ilgilenirler. Eğer pazarınız yatırımcılar için cazip değilse, yatırım alma şansınız düşecektir.
İyi Bir İş Planı Hazırlama
İyi bir iş planı, tüm detayları kapsayan, mantıklı ve uygulanabilir olmalıdır. İş modeliniz, gelir akışları, pazarlama stratejileri, finansal projeksiyonlar ve yatırımın nasıl kullanılacağı konusunda net bilgiler içermelidir. Bir iş planı yatırımcılara işletmenizin geleceğine dair net bir yol haritası sunar.
Mükemmel Bir Sunum Hazırlama
Etkili bir yatırım sunumu hazırlamak, yatırımcıları ikna etmenin önemli bir adımıdır. Sunumunuz, iş modeliniz, gelir akışları, ve pazar fırsatları gibi konuları anlatmalıdır. PowerPoint sunumları, video demolar veya infografikler etkili araçlar olabilir. “İnsanlar fikirlerle ilgilenmez, onlar fikirlerin arkasındaki insanlarla ilgilenir,” diyor Guy Kawasaki, ünlü girişimci ve yatırımcı.
İlişkiler ve Ağ Oluşturma
Yatırımcıları etkilemek için sadece iyi bir iş planı ve sunum yeterli olmayabilir. Yatırımcılarla etkili bir iletişim kurmalı ve güvenilir bir ağ oluşturmalısınız. Networking etkinlikleri, sosyal medya ve sektör konferansları bu ağı oluşturmanıza yardımcı olabilir.
Yatırımcıyı İkna Etme Teknikleri
Yatırımcıları ikna etmek için öne çıkan birkaç strateji vardır. İlk olarak, problemi ve çözümü açık bir şekilde ifade edin. İkincisi, inovasyon ve farklılaşmayı vurgulayın. Üçüncü olarak, yetenekli ve deneyimli bir ekip olduğunuzu gösterin. Her bir bu unsurlar, yatırımcının sizin işletmenize yatırım yapmaya karar vermesinde kritik rol oynar.
Ticari ve Finansal Yeterlilik Gösterme
Yatırımcılar genellikle finansal istikrar ve yüksek getiri potansiyeli ararlar. Kar marjları, pazar payı, müşteri edinme maliyetleri ve müşteri yaşam boyu değeri gibi metrikler bu konuda oldukça önemli olabilir. Yatırımcıya işletmenizin finansal olarak sağlam olduğunu göstermek için bu verileri hazırlayın.
Sözleşme ve Yasal İşlemler
Yatırım alırken dikkat etmeniz gereken bir diğer önemli konu, yasal düzenlemeler ve sözleşmelerdir. Yatırımcılarla imzalayacağınız sözleşmeler, yatırımın şartları, haklar ve sorumluluklar
Şirket değerlemesi, herhangi bir iş sahibi, yatırımcı veya finansal analist için kaçınılmaz bir süreçtir. Bu değerleme işlemleri, şirketin finansal sağlığına, yatırım potansiyeline ve uzun vadeli büyüme beklentilerine dair birçok bilgi sunar. Warren Buffet’ın da belirttiği gibi, “Değerleme, yalnızca bir bilim değil, aynı zamanda bir sanattır.”
İçindekiler
Şirket Değerlemesinin Önemi
Şirket Değerleme Yöntemleri
Piyasa Değerlemesi
Benzer Şirket Analizi
Nakit Akışı İndirgeme Yöntemi
Tahminler ve Diskont Oranı
Defter Değeri Yöntemi
Varlıklar ve Borçlar
Karşılaştırmalı Yöntemler
Fiyat/Kazanç Oranı
Ünlü İş İnsanlarından Değerleme İpuçları
Tarihi Veriler ve İstatistikler
Son Sözler
Facebook
Twitter
Pinterest
LinkedIn
şirket değerleme
Şirket Değerlemesinin Önemi
Şirket değerlemesi, şirketin geleceğini şekillendirecek kritik kararlar alırken atılacak adımların temelini oluşturur. İster bir yatırım almayı, isterse birleşme veya satın almaları düşünüyor olun, değerleme süreci tüm bu kararların anahtarıdır. Peter Drucker’ın ünlü bir sözü vardır: “Ne ölçemediğinizi, yönetemezsiniz.”
Şirket Değerleme Yöntemleri
Piyasa Değerlemesi
Benzer Şirket Analizi
Piyasa değerlemesinin en yaygın alt yöntemlerinden biri, benzer şirket analizidir. Bu yöntem, şirketinizi aynı sektörde yer alan diğer şirketlerle karşılaştırır. Farklı piyasa koşullarını, yatırımcı davranışlarını ve genel ekonomik göstergeleri göz önünde bulundurarak bir değerleme yapılır.
Nakit Akışı İndirgeme Yöntemi (DCF)
Tahminler ve Diskont Oranı
DCF yöntemi, şirketin gelecekte elde edeceği tahmini nakit akışlarını diskont oranı kullanarak bugünkü değerine indirger. Diskont oranı, yatırımın riskini temsil eder ve genellikle şirketin WACC (ortalama ağırlıklı sermaye maliyeti) olarak belirlenir. Yöntem, ayrıca tahmin edilen nakit akışları, büyüme oranları ve terminal değeri gibi faktörleri de dikkate alır.
Defter Değeri Yöntemi
Varlıklar ve Borçlar
Defter değeri yöntemi, şirketin toplam varlıklarını ve borçlarını dikkate alır. Varlıkların değeri şirketin bilançosundan alınır, borçlar çıkarılır ve net defter değeri hesaplanır. Fikri mülkiyet, marka değeri gibi somut olmayan varlıklar da değerlemeye dahil edilebilir.
Karşılaştırmalı Yöntemler
Fiyat/Kazanç Oranı
Bu yöntem, benzer şirketlerin fiyat/kazanç oranlarını karşılaştırır. Şirketin birim hisse başına düşen net karı ile piyasa fiyatı arasındaki oranı hesaplar. Eğer bu oran sektör ortalamasının üzerindeyse, şirketin yüksek bir değere sahip olduğu kabul edilir.
Ünlü İş İnsanlarından Değerleme İpuçları
Steve Jobs bir zamanlar “Sıkı çalışmak ve doğru olanı yapmak, en iyi değerlemeyi almanızı sağlar” demiştir. Değerlemeye bir sanat olarak yaklaşmanız, aynı zamanda rasyonel ve bilimsel verilere dayanarak kararlar almanızı kolaylaştırır.
Tarihi Veriler ve İstatistikler
2008 finansal krizi, şirket değerlemesinin ne kadar karmaşık bir süreç olduğunu göstermiştir. Ancak aynı zamanda, DCF gibi gelişmiş yöntemlerin bu tür dalgalanmalara karşı ne kadar dayanıklı olduğunu da kanıtlamıştır.
Son Sözler
Şirket değerlemesi, herhangi bir işletme için yalnızca bir gereklilik değil, aynı zamanda bir fırsattır. Piyasa koşulları, ekonomik göstergeler ve sektörel trendler ne olursa olsun, doğru değerleme yöntemleri ile şirketinizin ne kadar değerli olduğunu anlayabilirsiniz.
Hazirun Cetveli, iş dünyasında sıkça karşılaşılan ve önemli bir belge niteliği taşıyan bir terimdir. Ancak hazirun cetveli nedir, neden bu kadar önemli olduğu ve nasıl hazırlanması gerektiği konuları genellikle yeterince anlaşılmamıştır. İşte bu soruların yanıtları ve Hazirun Cetveli’nin iş dünyasındaki rolü üzerine kapsamlı bir rehber.
Hazirun Cetveli Nedir?
Hazirun, Osmanlıca kökenli bir kelime olup “hazırda bulunanlar” anlamına gelir. İş hayatında, toplantılara katılan kişileri belirtmek amacıyla hazırlanan bu belge, resmi bir boyut kazanır. Türk Ticaret Kanunu kapsamında, anonim şirketlerin genel kurullarında yer alan kişileri ifade etmek için de kullanılır. Ancak, bu basit tanım, Hazirun Cetveli’nin iş dünyasındaki karmaşık ve çok yönlü rolünü tam olarak açıklamamaktadır.
Hazirun Cetveli’nin Önemi
Bu belge, toplantılara sağlanan katılımın resmi bir boyut kazanmasını hedefler. Alınan kararların geçerliliği ve şirketin resmi kayıtları için oldukça önemlidir. Ayrıca, şirketin karar alma süreçlerinde de etkilidir. Yani, Hazirun Cetveli sadece bir liste değil, aynı zamanda şirketin yasal ve işleyişsel süreçlerinde kritik bir rol oynar. Bu belge, şirketin yasal uyumluluğunu sağlar, toplantıların düzenini korur ve şirketin gelecekteki stratejileri için bir temel oluşturur.
Hazirun Cetveli Nasıl Hazırlanır?
Hazirun Cetveli’nin içeriği, şirketin türüne ve yapısına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ancak genellikle şunlar yer alır:
Kişisel bilgiler
Unvanlar
Adresler
Sahip olunan paylar ve değerleri
Bu bilgiler, toplantıya katılan veya katılmayan tüm isimler için eksiksiz bir şekilde yer almalıdır. Ayrıca, bu belgenin hazırlanması sırasında dikkat edilmesi gereken birçok yasal ve etik norm vardır. Örneğin, belge üzerinde yer alan tüm bilgilerin doğru ve güncel olması, şirketin yasal sorumluluğudur.
Hazirun Cetveli Nereden Alınır ve Kimler Tarafından Hazırlanır?
Hazirun Cetveli, genellikle şirketin yönetim kurulu ve pay sahipleri tarafından hazırlanır. Bu belge, pay sahipleri veya onların temsilcileri tarafından imzalanır ve resmiyet kazanır. Ancak, bu süreç sadece belgenin hazırlanması ile sınırlı değildir. Aynı zamanda, bu belgenin yasalara uygun bir şekilde saklanması ve gerektiğinde güncellenmesi de şirketin sorumluluğundadır.
Sıkça Sorulan Sorular ve Detaylar
Hazirun Cetveli Zorunlu mu? Evet, Türk Ticaret Kanunu’na göre, Hazirun Cetveli’nin hazırlanması yasal bir zorunluluktur. Bu belge, şirketin yasal uyumluluğu için kritik bir öneme sahiptir.
Limited Şirketlerde Hazirun Cetveli Olur mu? Hayır, limited şirketler genellikle pay defteri kullanır. Bu, limited şirketlerin daha farklı bir yasal yapısı olduğunu gösterir.
Pay Sahibi Vefat Etmesi Durumunda Ne Olur? Bu durumda, mahkeme yasal bir temsilci atar ve Hazirun Cetveli’ne dahil edilir. Bu, şirketin yasal süreçlerinin kesintiye uğramaması için önemlidir.
Örnek hazirun cetveli nerden bulabilirim?
Bu linkten hazirun cetveli örneği bulabilirsin:ito hazirun
Hazirun Cetveli, iş dünyasında önemli bir belge olup, şirketlerin yasal ve işleyişsel süreçlerinde kritik bir rol oynar. Bu belgenin doğru ve eksiksiz bir şekilde hazırlanması, şirketin yasal uyumluluğu ve iş süreçlerinin etkinliği için hayati öneme sahiptir. Şirketlerin bu belgeyi ciddiye alması ve uygun bir şekilde hazırlaması, iş süreçlerinin daha etkin ve verimli olmasını sağlayacaktır.
Son yılların en gözde olan kavramlarından biri freelance çalışma şeklidir. Pandemi ve uzaktan çalışma şekilleri ile şirketlerden de bağımsızlığını alan kişiler freelance topluluğunu oluşturmaya başladı. Peki, freelance nedir? Freelance hangi meslekler uygundur? Türkiye’de ve yurt dışında freelance iş bulabileceğiniz web siteleri nelerdir gelin beraber inceleyim.
Freelancer Nedir?
Freelance kelime anlamı olarak serbest çalışma demektir. Freelance çalışma ile bir işverene bağlı olmadan, herhangi bir ofis ortamından ve sabit mesai saatlerinden bağımsız bir çalışma stili anlaşılır. Freelance, çalışmada kişi kendi çalışma düzenini sağlamada özgürdür, planını kendi yaparak anlaşılan vakitte işini teslim eder.
Freelancer Olarak Yapılabilecek İşler Nelerdir?
Birçok kişi sabah gidip akşam döneceği mesai yapısından sıyrılıp bir hizmet ve dışardan iş sağlayıcı konumuna geçiyor. Gelin hangi meslekler buna uygun irdeleyelim.
Online Eğitmenlik / Danışmanlık:Birçok platformda online eğitimci olarak yer alarak freelance çalışma hayalinizi gerçekleştirebilirsiniz. Pandemi ile online eğitim sektörü inanılmaz bir ivme yakalamış durumda.
Grafik Tasarımcılık: Grafik tasarımcılık gerek ofise bağlı gerek bağımsız olarak yapılabilen mesleklerden biridir. Bu mesleği yapabilmeniz için Illustrator, Photoshop, Corel Draw gibi bazı grafik programlarını iyi derecede kullanabiliyor olmanız gerekir.
Yazılımcılık: Yazılımcılık dijital dünyanın olmazsa olmaz mesleklerinden biridir. Yazılımcılık yapmak için Python, Java, C++ gibi yazılım dillerine hakim olabilmelisiniz. Böylece freelance olarak bu mesleği yapabilirsiniz.
Metin / İçerik yazarlığı: Reklam, dergi, metin ve içerik yazarlığı günümüzde sıkça ihtiyaç duyulan bir meslek haline gelmiştir. Markaların hızla dijitale geçmesi ile birlikte dijital içerik üreticilerine olan ihtiyaç da artmaktadır. Kaliteli içerik yazarlarına duyulan ihtiyaç yüzünden, freelance mesleklere bir yenisi, yani dijital içerik yazarlığı da eklenmiştir.
Tercüman: Yabancı dile daima ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak bazı alanlarda profesyonel yetkinlik önem taşır. Freelance tercümanlık yaparak istenen çevirileri belirlenen süre içinde sağlayabilirsiniz. Özellikle birden fazla yabancı dil biliyorsanız alacağınız iş sayısı da buna bağlı olarak artabilir.
Sosyal Medya Uzmanlığı: Sosyal medya uzmanlığı son yıllarda sıklıkla ihtiyaç duyulan mesleklerden biri haline gelmiştir. Kurumsal sosyal medya yönetimini bir firmaya bağlı olarak ofiste yapabileceğiniz gibi freelance yaparak da gelir sağlayabilirsiniz. Bu mesleği yapabilmek için Photoshop gibi programları kullanabiliyor olmanız görsel içerikler ile kullanıcıların ilgisini çekebilmeniz için gereklidir.
Muhasebecilik: Muhasebe, her şirketin ihtiyaç duyduğu bir alandır. Dijital programların gelişmesi sebebiyle muhasebe uzmanları da artık freelance olarak çalışmalarını sürdürebilmektedir. Farklı firmalara uzaktan muhasebe hizmeti verirken, yalnızca gerekli olduğunda yüz yüze görüşme sağlayabilirsiniz.
Psikiyatri hizmetleri: Online olarak psikolog hizmeti verebilmek.
Türkiye’de ve Yurt Dışında Freelancer Çalışmak
Freelance,çalışma modeli her geçen gün popülerliğini arttırmaktadır. Bugün Amerika’da çalışanların 5 te 1’i freelancer olarak iş hayatına devam ediyor. Bizde her ne kadar bağlı çalışanların oranı daha fazla olsa da yükselen bir oranla çalışma şekli buraya kaymaktadır. Türkiye’de ve dünyada freelancer olarak hizmet verenler hizmetlerini aracılar vasıtası ile sunuyorlar. Ülkemizde ve dünyada freelancer siteleri hangileri gelin beraber göz gezdirelim.
Türkiye’de Freelancer Siteleri
Türkiye’de freelance çalışma, her ne kadar uzun süredir var olan bir kavram olsa da etkinliği son dönemlerde artmıştır. Bu da, freelance çalışabileceğiniz pek çok platformun ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Türkiye’de faaliyet gösterebileceğiniz bazı freelance siteleri şunlardır:
Bu gibi siteleri kullanmak için önce üye olmanız gerekir. Genellikle ücretli bir üyelik sistemine sahip olan freelance çalışma sitelerinde üyeliğinizi tamamlayıp uzmanlığınıza dair gerekli açıklamaları girdikten sonra ilanlara başvurabilirsiniz. Böylece potansiyel müşterilerinize daha hızlı bir şekilde ulaşmanız mümkün hale gelir.
Yabancı Freelancer Siteleri
Başta İngilizce olmak üzere farklı yabancı dillere hakim olmanız halinde yurt dışı freelance siteleri üzerinden de belirli projelere dahil olabilir ve dövizle gelir elde edebilirsiniz. Bu sitelerden bazıları şunlardır:
Freelancer çalışmanın avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Freelancer Çalışmanın Avantajları
Sabah erken kalkmaya son: Freelance çalışanlar, kendi çalışma saatlerini belirleme özgürlüğüne sahiptir. Bu sayede sabah erken kalkmak zorunda kalmadan, daha rahat ve verimli bir şekilde çalışabilirler.
Trafik sorunu hayatınızdan çıkacak: Freelance çalışanlar, ofise gitmek için harcadıkları zamanı ve stresi ortadan kaldırabilirler. Bu sayede daha fazla zamana ve enerjiye sahip olurlar.
Gün içinde kendinize vakit ayırma imkanı elde edebilirsiniz: Freelance çalışanlar, kendi işlerini programlı bir şekilde yürüttükleri takdirde, gün içinde kendilerine yeterince vakit ayırabilirler. Bu sayede aileleriyle vakit geçirebilir, sevdikleri şeyleri yapabilir veya yeni beceriler edinebilirler.
Öğrencilik yıllarında iyi bir gelir kapısı sağlayabilirsiniz: Öğrenciler, freelance çalışmaları sayesinde okullarını aksatmadan çalışma fırsatı elde edebilirler. Üstelik freelance çalışma, öğrencilere okul bitmeden tecrübe edinme imkanı da sunar.
İstediğiniz her yerde çalışabilirsiniz: Freelance çalışanlar, istedikleri her yerde çalışabilirler. Bu sayede, iş seyahatleri veya iş gezileri gibi zorunluluklardan kurtulabilirler.
Şık giyinmek zorunda değilsiniz: Freelance çalışanlar, istedikleri gibi giyinme özgürlüğüne sahiptir. Bu sayede, rahat ve konforlu bir şekilde çalışabilirler.
Gün içinde uyku gelmesi sorununa çözüm bulabilirsiniz: Freelance çalışanlar, gün içinde uyku gelmesi sorununa şekerleme yaparak çözüm bulabilirler.
Ofis hastalıklarından kurtulacaksınız: Freelance çalışanlar, ofiste hareketsiz yaşama bağlı pek çok rahatsızlıktan, işe gidip gelirken maruz kaldığınız mikroplu ortamlardan ve strese sebep olan faktörlerden kurtulabilirler.
Freelancer Çalışmanın Dezavantajları
Disiplinli çalışmamanız halinde tam zamanlı işten farkı kalmayacaktır: Freelance çalışanlar, kendi işlerini programlı bir şekilde yürütmezlerse, tam zamanlı bir işten farkları kalmayacaktır. Bu nedenle, freelance çalışanlar disiplinli ve programlı bir şekilde çalışmalıdır.
Sabit gelir elde etmeniz zor olacaktır: Freelance çalışanlar, her zaman iş bulamama riskiyle karşı karşıyadır. Bu nedenle, freelance çalışanlar sabit bir gelir beklentisine girmemeli ve planlarını buna göre yapmalıdır.
Çalıştığınız firmaları iyi seçmelisiniz: Freelance çalışanlar, çalıştığı firmanın disiplinsiz olmamasına dikkat etmelidir. Aynı şekilde, freelancerlar da disiplinli olmalıdır ki birlikte iş yaptıkları firmalar onlarla çalışmaya devam etsin.
Özel hayatınızla iş hayatınızı birbirine karıştırmamaya gayret edin: Freelance çalışanlar, aileleri veya arkadaşları tarafından her an müsait oldukları düşünülebilir. Bu nedenle, freelancerlar çalışma saatlerini net bir şekilde belirtmeli ve habersiz misafirlere karşı tedbirli olmalıdır.
Freelance çalışma, hem avantajları hem de dezavantajları olan bir çalışma şeklidir. Freelance çalışmayı düşünüyorsanız, bu avantajları ve dezavantajları göz önünde bulundurmalı ve buna göre karar vermeniz gerekir.
Freelancer İş Nasıl Bulunur?
Freelance çalışma, günümüzde giderek daha popüler hale gelen bir çalışma şeklidir. Freelance çalışanlar, bir işverene bağlı olmadan, kendi çalışma saatlerini ve çalışma ortamlarını belirleyerek çalışabilirler.
Freelance iş bulmak, ilk başta zor gibi görünebilir. Ancak, doğru adımları takip ederek istediğiniz işi bulabilirsiniz.
Freelancer iş bulmak için bazı ipuçları:
1. Yeteneklerinizi belirleyin
Freelance çalışmak için yapmanız gereken ilk şey, ne yapabileceğinizi ve hangi becerilere sahip olduğunuzu belirlemektir. İyi bir yazar mısınız, web tasarımı konusunda uzman mısınız yoksa dijital pazarlama konusunda mı iyisiniz? Yeteneklerinizi belirleyin ve bu alanlarda kendinizi geliştirin.
2. Piyasayı araştırın
Freelance çalışanlar, işlerini çeşitli platformlardan veya doğrudan işverenlerle bağlantı kurarak bulabilirler. Farklı freelance platformlarını araştırın ve hangi alanlarda işlerin olduğunu öğrenin.
3. Profilinizi oluşturun
Freelance çalışmak için kendinizi iyi bir şekilde tanıtan bir profil oluşturmanız gerekir. Profilinize yeteneklerinizi, deneyiminizi ve daha önceki işlerinizi ekleyerek bir portfolyo hazırlayın. Portfolyonuz, işverenler için sizi tanımanın en iyi yoludur.
4. Projeleri alın
Freelance çalışırken projeleri almaya başlamak için freelance iş bulma sitelerinden yararlanabilir veya işverenlerle doğrudan iletişim kurabilirsiniz. İşverenler, genellikle daha önce yaptığınız işler hakkında referansları talep edebilirler. Bu nedenle daha önce yaptığınız işlerinizi ve müşterilerinizin referanslarını saklayın.
5. Projeleri tamamlayın
Projeleri tamamlarken işverenlerle sürekli iletişim halinde olun ve işinizi zamanında teslim edin. İşverenler, işinizi memnuniyetle tamamladığınızda size olumlu bir geri bildirim bırakacaklardır. Olumlu geri bildirimler, yeni işler ve referanslarla sonuçlanabilir.
6. Fiyatlandırmanızı belirleyin
Fiyatlandırmanızı belirlerken yaptığınız işin niteliğini, proje süresini, deneyim düzeyinizi ve piyasayı göz önünde bulundurun. Fiyatlandırmanız, işverenler için önemli bir faktördür.
7. Müşteri ilişkileri kurun
Freelance çalışırken müşterilerinizle iyi ilişkiler kurmanız çok önemlidir. Müşterilerinizin beklentilerini anlamaya, zamanında ve kaliteli işler yapmaya çalışın. İyi müşteri ilişkileri, yeni işler ve referanslarla sonuçlanabilir.
Bu ipuçları doğrultusunda hareket ederek istediğiniz freelance işi bulabilirsiniz.
İşe alımda sosyal medya politikasının önemi gün geçtikçe artıyor. Teknolojinin hızla ilerlemesi ve sosyal medyanın hayatımızın her alanına girmesi, işe alımlarda da sosyal medyanın etkin bir şekilde kullanılmasını gerektiriyor. Ancak sosyal medyanın işe alımlarda kullanılması, bazı riskleri de beraberinde getiriyor. Bu nedenle, işe alımlarda sosyal medya politikasının belirlenmesi ve bu politikaya uyulması büyük önem taşıyor.
işe alımda sosyal medya politikası
Monster.com’un makalesine göre, sosyal medya politikası, işe alımlarda adayların sosyal medya profillerinin nasıl inceleneceğini ve bu bilgilerin karar verme sürecine nasıl dahil edileceğini belirler. Bu politika, işverenin sosyal medya profillerini inceleme sırasında ne aradığını ve ne aramadığını tanımlar. Adayın sosyal medya profili üzerinden elde edilen bilgiler, işvereni hukuki sorunlarla karşı karşıya bırakabilir. Bu nedenle, işverenlerin adayın korunan sınıf bilgilerini öğrenme konusunda dikkatli olmaları gerekmektedir.
Örneğin, bir adayın sosyal medya varlığı, bir engellilik hakkında bilgi verebilir. Daha sonra, aday işe alınmaz ve bu engellilik temelinde ayrımcılık iddia ederse, işverenin en iyi savunması, kararın verildiği sırada adayın korunan durumunu bilmiyor olmasıdır. Ancak, sosyal medyada bu bilgiyi öğrenirseniz, bu savunma kaybolur.
Sosyal medya politikanız, işe alım kararlarınıza yardımcı olabilecek bilgi türlerini de belirtmelidir. Geçmiş işverenler hakkında olumsuz paylaşımlar, uyuşturucu kötüye kullanımı veya suç faaliyetleri ile ilgili materyaller, yargı veya etik açıklık eksikliğini gösteren gönderiler, sosyal medya gönderileri ve başvurucular tarafından sunulan diğer bilgiler arasındaki tutarsızlıklar, aranılan nitelikleri gösteren bilgiler (örneğin, dürüstlük ve profesyonellik) gibi öğeler, işe alım sürecinde dikkate alınabilir.
Sosyal medya politikanızı belirledikten sonra, bu politikayı destekleyecek güçlü bir süreç geliştirmeniz önemlidir. Bu, hangi sosyal medya kanallarının geçerli bilgiler için kontrol edilmesi gerektiğini ve hangilerinin kontrol edilmemesi gerektiğini belirlemeyi içerebilir. Örneğin, bazı sosyal medya siteleri iş geçmişi veya proje portföylerini içerirken (LinkedIn, bir online özgeçmiş ve referans ağı olarak hizmet verir), diğerleri daha çok arkadaş ve aile fotoğraflarını paylaşmaya yöneliktir.
Eğer yeterli personeliniz varsa, aday inceleme sürecinizi güçlendirmek için bağımsız bir inceleme katmanı eklemeyi düşünebilirsiniz. Bu, politikada tanımlanan öğeler için sosyal medya profillerini inceleyebilecek ve karar vericiye yazılı olarak geri bildirimde bulunabilecek, işe alım kararında başka türlü yer almayan bir kişi olabilir. Bu, genel referans kontrol sürecinin bir parçası olabilir.
Bu rapor, davranış hakkında kırmızı bayraklar veya özgeçmişi destekleyen bilgi eksikliği gibi konuları içerebilir. Örneğin, adayın özgeçmişi ile doğrudan çelişen sosyal medya bilgileri büyük bir kırmızı bayrak olabilir (ancak, bağlam her şeydir, bu yüzden herhangi bir sonuca varmadan önce daha fazla araştırma yapmak istersiniz). Kesinlikle korunan durumlar hakkında herhangi bir bilgi içermemelidir.
Öğrendiklerinizi Bağlamda Tutun
Bağlamın öneminden bahsetmişken, online profiller aracılığıyla öğrenebileceğiniz her şey bir iş açılışı için birinin uygunluğuna potansiyel olarak ilgili olabilir, ancak mutlaka öyle olmayabilir. Bu, sosyal medya işe alım politikanızı uygularken bulduklarınızı doğru bağlamda tutmanın neden bu kadar önemli olduğudur.
Örneğin, uluslararası seyahat gerektiren ve çeşitli kültürlerden insanlarla etkileşim kurma yeteneği gerektiren önemli bir rol için birini işe alıyor olabilirsiniz. Bir adayın sosyal medya profili, diğer kültürlere yönelik gerçek bir ilgi ve saygı gösteriyorsa, bu bilgi başvurularını bir sonraki adıma ilerletmeniz için sizi teşvik edebilir. Ancak, belirli bir etnik köken veya milliyet hakkında yapılan aşağılayıcı yorumlar muhtemelen bir kırmızı bayrak olacaktır.
Biraz daha derine inerek, belirli bir adaya atfedilen yorumların veya gönderilerin gerçekten onların görüşlerini yansıttığından emin olmak istersiniz. Bu sizi bazı karmaşık durumlara sokabilir, ancak gördüklerinize dayanarak birini haksız yere elememekten emin olun.
Özellikle, aday dışındaki kişiler tarafından paylaşılan bilgiler, adayın ne olduğuna dair en iyi göstergeler olmayabilir. Örneğin, bir kırmızı bayrak olarak kabul edilebilecek bir şey, adaydan gelmiyor olabilir; başkası tarafından yayınlanmış olabilir veya onları tanımayan biri tarafından etiketlenmiş olabilirler.
Sosyal Medyayı İşe Alım İhtiyaçlarınız İçin Doğru Şekilde Kullanın
Gördüğünüz gibi, işe alım amaçlı bir sosyal medya politikası oluşturmak, bu güçlü aracı tehlikeli hukuki alanlara geçmeden kullanmanızı sağlar.
Bu konuda ünlü bir isim olan Sheryl Sandberg, Facebook’un COO’su, sosyal medyanın işe alımdaki rolü hakkında şunları söylüyor: “Sosyal medya, işe alımda bir devrim yarattı. Artık adayları sadece özgeçmişlerine bakarak değil, aynı zamanda online kimliklerine bakarak da değerlendiriyoruz. Ancak bu, işverenlerin adayların gizlilik haklarına saygı göstermeleri gerektiği anlamına gelir.”
Sonuç olarak, sosyal medya politikasının işe alımlarda önemi büyüktür. Bu politika, işverenlerin adayları değerlendirirken hangi bilgileri arayacaklarını ve hangi bilgileri aramayacaklarını belirler. Ayrıca, işverenlerin sosyal medya profillerini inceleme sırasında hangi bilgileri toplamalarının uygun olduğunu ve hangi bilgilerin toplanmaması gerektiğini belirler. Bu politika, işverenlerin adayların sosyal medya profillerini inceleme sürecinde hukuki sorunlarla karşılaşmalarını önlemeye yardımcı olur.
Hukuki Feragatname: Bu makale, profesyonel hukuki tavsiye yerine geçmez. Her zaman hukuki sorularınız hakkında bir avukatın tavsiyesini alın.
İnsan kaynakları (İK) politikaları, bir şirketin işe alım, yönetim ve personel ile ilgili tüm süreçlerini düzenler. İyi bir İK politikası, personelin nasıl işe alındığını, nasıl eğitildiğini, performanslarının nasıl değerlendirildiğini ve hangi durumlarda işten çıkarıldığını belirtir. Ancak, mükemmel bir İK politikası oluşturmak ve uygulamak karmaşıktır. Bu nedenle, işte dünya çapında başarılı firmaların İK politikalarından örneklerle bazı ipuçları:
Facebook
Twitter
Pinterest
LinkedIn
İK Politikası oluşturma
Google: Çalışanların Yeteneklerini ve Yaratıcılığını Teşvik Etme
Google, teknoloji endüstrisinde bir devdir ve aynı zamanda dünyanın en iyi İK politikalarına sahip şirketlerden biri olarak kabul edilir. Google ik politikasını oluştururken çalışanların yaratıcılıklarını ve yenilikçiliklerini teşvik eden “20 Yüzde Kuralı”nı uygular. Bu kural, Google çalışanlarının zamanlarının %20’sini kişisel projeler üzerinde çalışmaya harcamalarına izin verir. Bu politika, hem çalışanların motivasyonunu artırır, hem de şirkete, Gmail ve AdSense gibi popüler ürünlerin oluşmasına yardımcı olmuştur.
Microsoft: Sürekli Öğrenme ve Gelişim
Microsoft, sürekli öğrenmeyi ve kişisel gelişimi teşvik eden bir İK politikası benimser. Çalışanlarına çeşitli eğitim olanakları ve kariyer geliştirme programları sunar. Bu politika, çalışanların yeteneklerini en üst düzeye çıkarmalarına ve şirketin hızla değişen teknoloji dünyasında rekabetçi kalmasına yardımcı olur.
Netflix: Şeffaflık ve Sorumluluk
Netflix’in İK politikası, şeffaflığı ve sorumluluğu vurgular. Netflix, çalışanlarına sınırsız tatil hakkı sunar ancak bu ayrıcalığın, işin gerekliliklerini karşılamakla birlikte kullanılmasını bekler. Netflix ayrıca, performansa dayalı bir iş ortamı yaratır ve çalışanlarına işlerini en iyi şekilde yapabilmeleri için gereken esnekliği sağlar.
Unilever: Çeşitlilik ve Dahil Edilme
Unilever, dünya çapında çeşitlilik ve dahil edilme konusunda liderdir. Farklı kültürler, cinsiyetler, yaşlar ve yetenekler arasında çeşitliliği teşvik eder ve bu çeşitlilik,
şirketin küresel pazarda başarılı olmasına yardımcı olur. Unilever’in İK politikası, tüm çalışanların fırsat eşitliğine sahip olduğunu ve herkesin değerli olduğunu vurgular.
Büyük firmaların İK politikalarından çıkarılacak dersler sayısızdır. Çalışanlarınızı değerli hissettirmek, onların yeteneklerini ve yaratıcılıklarını teşvik etmek, sürekli öğrenme ve gelişim olanakları sunmak, şeffaflığı ve sorumluluğu vurgulamak ve çeşitliliği ve dahil edilmeyi teşvik etmek; tüm bunlar, herhangi bir şirketin başarısını artıracak sağlam bir İK politikası oluşturmanın anahtar unsurlarıdır.
Sanal POS Nedir ve Sanal POS nasıl alınır merak ediyorsanız, buyrun yazının devamına. Günümüzde teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, ödeme işlemleri de giderek dijitalleşmekte ve kolaylaşmaktadır. Bu bağlamda, Sanal POS sistemleri önemli bir rol üstlenmiştir. Sanal POS, internet üzerinden kredi kartı ve banka kartıyla ödeme almayı sağlayan güvenli bir sistemdir. Geleneksel fiziksel POS cihazlarına alternatif olarak geliştirilen bu sistem, online mağazalar, e-ticaret platformları ve diğer çevrimiçi ödeme alanlarında yaygın olarak tercih edilmektedir.
Facebook
Twitter
Pinterest
LinkedIn
Sanal POS
Sanal POS Nedir?
Sanal POS, adından da anlaşılacağı gibi fiziksel bir cihaz gerektirmeden, sadece internet bağlantısıyla çalışabilen bir ödeme sistemidir. Bu sistem sayesinde işletmeler, müşterilerinin kredi kartlarıyla veya banka kartlarıyla yaptığı ödemeleri kolaylıkla alabilirler. Müşteri bilgileri, ödeme işlemi sırasında kullanılan güvenli protokollerle koruma altına alınarak, herhangi bir güvenlik tehdidine karşı yüksek düzeyde korunmaktadır.
Sanal POS Nasıl Çalışır?
Sanal POS sistemi, oldukça sofistike bir şekilde çalışır. Bir müşteri bir ürün veya hizmet satın aldığında, ödeme sayfasına yönlendirilir. Bu sayfada müşteri, kredi kartı veya banka kartı bilgilerini girer. Bu bilgiler, SSL (Secure Sockets Layer) protokolü kullanılarak şifrelenir ve güvenli bir şekilde banka veya ödeme sağlayıcısına iletilir. Banka veya ödeme sağlayıcısı, müşterinin hesap bakiyesini kontrol eder ve ödemenin geçerli olup olmadığına dair onay verir. Eğer ödeme geçerliyse, işletmenin hesabına ödeme aktarılır ve müşteriye ödeme gerçekleştiğine dair onay gönderilir.
Sanal POS’un Avantajları
Sanal POS sisteminin bir dizi avantajı bulunmaktadır:
7/24 Ödeme Alma İmkanı: Sanal POS sistemi sayesinde işletmeler, günün her saati müşterilerinden ödeme alabilirler. Fiziksel bir cihaza bağlı olmadan, çevrimiçi olarak sürekli ödeme alma imkanı sunar.
Fiziksel Cihaz Gereksinimi Yok: Geleneksel POS cihazlarının aksine, Sanal POS sistemi için fiziksel bir cihaza ihtiyaç yoktur. Sadece internet bağlantısıyla işlem yapabilirsiniz.
Çeşitli Ödeme Seçenekleri: Sanal POS ile kredi kartı ve banka kartı gibi farklı ödeme seçeneklerini müşterilerinize sunabilirsiniz.
Yüksek Güvenlik: Müşteri bilgileri, güvenli protokollerle korunduğu için yüksek düzeyde güvenlik sağlar.
Hızlı Ödeme Alma: Ödemeler genellikle 1-3 iş günü içinde işletmenin hesabına aktarılır, böylece nakit akışı hızlanır.
Kolay Raporlama: Sanal POS sistemleri genellikle işletmelere detaylı raporlama imkanı sunar. Satış verilerini kolayca izleyebilir, analiz edebilirsiniz.
Sanal POS Nasıl Alınır?
Sanal POS sistemine sahip olmak için bir bankayla iletişime geçmeniz gerekmektedir. Bankalar farklı tarifeler sunabilir ve işletmenizin ihtiyaçlarına uygun bir çözüm sağlayabilirler. Genellikle iş sahibinin bir banka hesabı olması ve vergi mükellefi olması gibi bazı kriterler bulunmaktadır.
Sanal POS sistemi, online işletmeler için güvenli, hızlı ve kullanıcı dostu bir ödeme çözümü sunmaktadır. Fiziksel POS cihazlarının gerektirdiği maliyetleri ve sınırlamaları ortadan kaldırarak, işletmelere daha geniş bir ödeme alanı açmaktadır. Güvenlik önlemleri sayesinde müşteri verilerinin korunması da sağlanarak, hem işletmelerin hem de müşterilerin memnuniyeti artırılmaktadır. Bu nedenle, çevrimiçi işletme sahipleri için Sanal POS sisteminin kullanımı kaçırılmayacak bir fırsattır.
Müşteri, ödeme ekranına kart bilgilerini girdikten ve sözleşme metinlerini onayladıktan sonra ödeme onayı veriyor. 3D Secure sistemi ile yapılan ödemelerde müşteriye onay kodu gönderiliyor ve müşteri bu kod ile gerekli ödeme onayını vermiş oluyor. Böylece müşteri hesabından düşen bakiye, alıcı hesabına ulaşıyor.
Sanal POS ücreti ne kadar?
Bankaların Sanal POS Komisyon Oranları Bankaların Sanal POS ücretlerine göz attığımızda tek çekim için %2 den başlayıp taksit seçeneklerine göre artan komisyon oranları ile karşılaşabilirsiniz. Yıllık abonelik bedeli ise 600 TL ile 20.000 TL arasında değişkenlik gösterir. Birkaç farklı yerle görüşüp işlem hacminize göre size en iyi komisyon oranlarını sağlayan yerle anlaşma yapmanızda fayda var.
Sanal POS tahsilatı ne zaman hesabıma geçer?
Örnek vermek gerekirse iyzicodaki süreç “Pazartesi-Pazar aralığında iyzico aracılığıyla aldığınız tüm ödemeler, Pazar günü 23:59’da muhasebeleşmektedir. Muhasebeleşme tarihi ardından gelen 2 günlük blokajın ardından ilk Çarşamba günü, tüm ödemeleriniz banka hesabınıza aktarılmaktadır.” bu şekildedir. Bankalarla işlem hacminize göre ertesi gün hesaba geçme şansı bile yakalayabilirsiniz. Sıkı pazarlık iyidir.
