Amortisman Nedir? Türkiye’deki Amortisman Uygulamaları ve Bilinmesi Gerekenler

Bir işletme sahibiyseniz veya mali konularla ilgileniyorsanız, muhakkak “amortisman” ve “sabit kıymet” terimlerine aşina olmalısınız. Bu yazımızda, bu iki terimi detaylı bir şekilde ele alacağız, Türkiye’deki amortisman sürelerini ve çeşitli amortisman türlerini inceleyeceğiz ve amortisman hakkında bilinmesi gereken püf noktalarını paylaşacağız.

Amortisman Nedir
  • Facebook
  • Twitter
  • Pinterest
  • LinkedIn
Amortisman Nedir

Sabit Kıymet Nedir?

Sabit kıymetler, işletmenin faaliyetlerini sürdürmesi için ihtiyaç duyduğu ve kullanım ömrü bir yıldan uzun olan ekonomik değerlere denir. Binalar, makineler, araçlar, ekipmanlar ve patentler gibi birçok farklı türde sabit kıymet vardır. Bu tür varlıklar genellikle bir işletmenin ana faaliyetlerini yürütmesine yardımcı olmak için kullanılır.

Amortisman Nedir?

Amortisman, bir sabit kıymetin değerinin, kullanım süresi boyunca düşmekte olan maliyetini ifade eder. Bu düşüş, kıymetin yıpranması, eskimesi veya teknolojik ilerlemeler gibi çeşitli sebeplerle gerçekleşir. Örneğin, bir bilgisayar satın alındığında, bu bilgisayarın değeri zamanla düşer çünkü teknoloji hızla ilerler ve daha yeni modeller piyasaya sürülür.

Amortisman Süreleri ve Türleri

Türkiye’de amortisman sürelerini belirlemek için Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen bir “Amortisman Oranları Tablosu” bulunmaktadır. Bu tabloda, farklı sabit kıymet türlerinin standart kullanım süreleri belirlenmiştir. Örneğin, bir binanın amortisman süresi genellikle 50 yıl olarak belirlenirken, bir otomobilin süresi genellikle 5 yıl olarak belirlenir.

Amortisman türleri genellikle ikiye ayrılır: Doğrusal ve azalan bakiye. Doğrusal amortisman, sabit kıymetin değerinin her yıl eşit miktarda azaldığı bir yöntemdir. Azalan bakiye yönteminde ise, sabit kıymetin değerinin her yıl daha önceki yıla göre bir oranda azaldığı bir yöntemdir. Türkiye’de genellikle doğrusal amortisman yöntemi kullanılır.

Amortisman Hakkında Püf Noktaları ve Bilinmesi Gerekenler

Amortismanın birçok farklı yönü vardır ve birkaç önemli

noktaya dikkat etmek önemlidir:

  1. Amortisman Gideri: Sabit kıymetlerin değer kaybı, işletmeler tarafından genellikle bir gider olarak muhasebeleştirilir. Bu, işletmenin kârını düşürür, ancak aynı zamanda vergi yükünü de azaltır.
  2. Aktifleştirme: Bir sabit kıymeti aktifleştirme, yani bilançoya eklemek için, kıymetin işletmeye ekonomik bir yarar sağlaması ve maliyetinin güvenilir bir şekilde ölçülebilmesi gerekmektedir.
  3. Bakım ve Onarım: Bakım ve onarım harcamaları, sabit kıymetin değerini artırmaz veya kullanım ömrünü uzatmaz. Bu nedenle, bu harcamalar genellikle gider olarak kaydedilir ve amortismanla ilgisi yoktur.
  4. Amortisman Oranları: Amortisman oranları ve süreleri, sabit kıymetin türüne, kullanım şekline ve işletmenin sektörüne göre değişebilir. Bu oranların doğru bir şekilde belirlenmesi, işletmenin finansal performansını ve vergi yükünü doğru bir şekilde hesaplamak için önemlidir.

Yatırım Aşamasından Aktifleştirmeye Geçiş

Sabit kıymetlerin yatırım aşaması, işletmenin bu varlıkları satın aldığı, inşa ettiği veya başka bir şekilde edindiği süreci ifade eder. Aktifleştirme, yatırım aşamasından sonraki süreci ifade eder. Bir sabit kıymetin aktifleştirilmesi, işletmenin onu bilançosuna bir varlık olarak eklediği anlamına gelir.

Aktifleştirme süreci genellikle sabit kıymetin kullanıma hazır hale gelmesiyle başlar. Örneğin, bir bina inşa ediliyorsa, inşaatın tamamlanması ve binanın kullanıma hazır hale gelmesi aktifleştirme sürecini başlatır. Bu noktada, bina işletmenin bilançosuna bir varlık olarak eklenir ve binanın değeri üzerinden amortisman uygulanmaya başlar.

Aktifleştirme sürecinde, sabit kıymetin edinim maliyeti, doğrudan giderler ve diğer harcamalar dikkate alınır. Bu maliyetler, kıymetin bilanço değerini belirler.

Sabit Kıymet Satışı ve Amortisman

Sabit kıymetin satışı durumunda, işletmenin amortisman konusunu dikkatli bir şekilde yönetmesi gerekir. Sabit kıymet satıldığında, işletme genellikle satıştan elde edilen geliri ve kıymetin defter değerini (orijinal maliyetinden bugüne kadarki birikmiş amortismanı çıkarılan değer) karşılaştırır. Eğer satış fiyatı defter değerinden yüksekse, işletme bir kâr elde etmiştir. Satış fiyatı defter değerinden düşükse, bu bir zarar oluşturur.

Amortismanın sabit kıymetin defter değerini düşürdüğünü unutmayın. Bu nedenle, bir sabit kıymet satıldığında, işletmenin bu kıymet için önceden uyguladığı amortismanın doğru bir şekilde hesaplanmış olması önemlidir. Bu, işletmenin gerçek kârını veya zararını doğru bir şekilde hesaplayabilmesi için gereklidir.

Amortisman ve sabit kıymet yönetimi, işletmelerin mali sağlığı ve başarısı için kritik öneme sahiptir. Bu konulara hakim olmak, işletme sahiplerinin ve finans profesyonellerinin doğru finansal kararlar alabilmesine yardımcı olur.

Sabit Kıymet Yeniden Değerleme Fonu

Sabit kıymet yeniden değerleme fonu, bir işletmenin sabit kıymetlerinin yeniden değerlemesi sonucu oluşan değer artışlarını izlemek için kullanılan bir rezerv fonudur. Yeniden değerleme süreci genellikle bir sabit kıymetin defter değerinin, bu kıymetin gerçek piyasa değerini tam olarak yansıtmadığı durumlarda kullanılır. Bu, genellikle sabit kıymetlerin piyasa değerinin defter değerinden daha yüksek olduğu durumlarda gerçekleşir.

Yeniden değerleme, sabit kıymetin bilanço değerinin artırılmasını içerir. Bu değer artışı, yeniden değerleme fonuna kaydedilir. Bu fon, aynı zamanda, işletmenin gelecekteki değer düşüklükleri için bir tampon olarak da görev yapabilir.

Yeniden değerleme süreci ve fonun doğru yönetimi, işletmenin bilançosunun güncelliğini ve doğruluğunu sağlar. Bu, işletmenin mali durumunu ve performansını değerlendiren paydaşlar için önemlidir, çünkü bu, işletmenin varlıklarının gerçek değerini daha doğru bir şekilde yansıtır.

Örneğin, bir işletme bir bina satın alır ve binanın değeri zamanla artar. İşletme, binanın defter değerini artırarak bu değer artışını yansıtabilir. Bu değer artışı, yeniden değerleme fonuna kaydedilir. Eğer bina daha sonra satılırsa ve satış fiyatı defter değerinden yüksekse, işletme bu kârın bir kısmını yeniden değerleme fonundan karşılar.

Yeniden değerleme fonunun doğru bir şekilde yönetilmesi ve işletmenin finansal durumunu doğru bir şekilde yansıtması, işletme sahiplerinin ve finans profesyonellerinin daha bilinçli kararlar almasına yardımcı olur.

Sabit Kıymet Satışında Yeniden Değerleme Fonu Örnek

Örneğin, bir sabit kıymetin defter değeri 100.000 TL ve yeniden değerleme sonucu değeri 150.000 TL olsun ve bu kıymet 200.000 TL’ye satılsın. Bu durumda, işletme 50.000 TL’lik bir kâr elde eder (200.000 TL satış geliri – 150.000 TL yeniden değerlenmiş değer). Ancak, bu kârın 50.000 TL’lik kısmı yeniden değerleme fonundan karşılanır çünkü bu miktar, sabit kıymetin defter değeri ve yeniden değerlenmiş değeri arasındaki farkı temsil eder. Bu nedenle, işletme gerçekte sadece 50.000 TL’lik bir kâr elde eder.

Sabit Kıymet Satışında Karın Muhafaza Değerleme (MDV) Yenileme Fonuna Aktarılması

Sabit kıymetlerin yeniden değerlemesi sonucunda oluşan artışlar, işletmelerin muhafaza değerleme (MDV) yenileme fonlarında toplanır. Bu fon, işletmelerin sabit kıymetlerini koruma ve yenileme amaçlı kullanır ve bu tür bir fon, işletmelerin mali yapılarını güçlendirir.

Sabit kıymetin satışında elde edilen karın bir kısmının veya tamamının MDV yenileme fonuna aktarılması süreci, işletmenin mali politikasına ve ilgili mevzuata bağlıdır. Bu tür bir fon aktarımı genellikle işletmenin gelecekteki yatırımları için birikim yapma stratejisinin bir parçasıdır.

Örneğin, bir işletme, bir sabit kıymeti 200.000 TL’ye satıyor ve bu kıymetin defter değeri 150.000 TL ise, işletme 50.000 TL’lik bir kar elde eder. Bu durumda, işletme elde ettiği karın bir kısmını veya tamamını MDV yenileme fonuna aktarabilir. Bu karın MDV yenileme fonuna aktarılması, işletmenin gelecekteki sabit kıymet yatırımlarını finanse etme kapasitesini artırır.

Bu sürecin yönetilmesi, bir işletmenin mali performansının ve finansal sağlığının doğru bir şekilde değerlendirilmesinde önemli bir rol oynar. Bu nedenle, işletme sahiplerinin ve finans profesyonellerinin, sabit kıymet satışları ve MDV yenileme fonu hakkında bilgi sahibi olmaları, işletmelerin finansal başarılarını desteklemeye yardımcı olur.

Sonuç olarak, amortisman, bir işletmenin mali durumunu doğru bir şekilde değerlendirebilmesi için önemli bir kavramdır. İşletme sahiplerinin ve finans profesyonellerinin bu konuda bilgi sahibi olmaları, işletmenin sağlıklı bir şekilde faaliyet göstermesine yardımcı olur.

Finans

Banka Hesabı

Kredi

POS

ÖKC

Çek

Teminat

+

Muhasebe

SMMM

YMM

Denetim

Vergi

Bütçe

Raporlama

+

Hukuk

Sözleşmeler

KVKK

İcra

İflas

Arabuluculuk

Dava

+

İK

İşe alım

Performans

Bordrolama

Yetenek

Sadakat

Ücret

+

Bilişim

ERP

Ofis yazılımları

Sunucu

Laptop

E-fatura

E-imza

+

Satış

Satınalma

Kalite

Müşteri

İdari İşler

Güvenlik

Devlet

Bilişim

İk

Muhasebe

Hukuk

Kalite

Finans

Pazarlama

Satınalma

Arge

Kurumsal

Girişimcilik

Devlet

İşimi Kurmak İstiyorum

Kendi işinizi kurmak istediğinizde size lazım olacak bilgilerin bir araya getirildiği bölümümüzdür. Karmaşıklığa son, düzenli ve adım adım işlem adımlarını başarıp şirketinize kavuşucaksınız.

İşimi Büyütmek İstiyorum

İşinizi kurdunuz ve bir sonraki hamleye geçip büyümek istiyorsunuz. Size birçok kategoride ipuçları ve işlem adımları ile yol göstererek işinizi büyütmenizi sağlayalım.

Pin It on Pinterest

Share This